Bir varmış, bir yokmuş, yuvarlanan tepeler ve parıldayan dereler arasında yer alan şirin bir köyde, Timmy adında meraklı ve maceracı bir çocuk yaşarmış. Timmy on yaşındaymış, merakla parıldayan mavi gözleri ve dağınık kahverengi saçları varmış. Anne ve babası ve ablası Anna ile birlikte, yemyeşil bir bahçeyle çevrili rahat bir kulübede yaşarlarmış.
Timmy, evinin yakınındaki ormanı keşfetmeyi çok severmiş. Bu orman, köylüler tarafından Büyülü Orman olarak bilinirmiş. Efsanelere göre, orman sihirli yaratıklarla ve gizli hazinelerle doluymuş. Köydeki birçok kişi, ormanın derinliklerinden gelen garip sesler ve ışıklardan bahseder, ancak çok azı gerçeği keşfetmek için yeterince ileri gitmeye cesaret edermiş. Ancak Timmy farklıymış. Macera tutkusu ve olağanüstü şeylere olan inancı, Büyülü Orman'ın her köşesini keşfetme arzusunu beslemiş.
Güneşli bir Cumartesi sabahı, Timmy macera için mükemmel bir gün olduğuna karar vermiş. Küçük bir çanta hazırlamış, en sevdiği atıştırmalıklar, bir not defteri, bir kalem ve güvendiği pusulasını içine koymuş. Gitmek üzereyken, ablası Anna ona seslenmiş.
"Nereye gidiyorsun, Timmy?" diye sormuş, kaşlarını kaldırarak.
"Büyülü Orman'a!" demiş Timmy heyecanla. "Gizli hazineleri bulacağım ve sihirli yaratıklarla tanışacağım."
Anna gülümsemiş. Kardeşinin hayal gücünün sınırsız olduğunu biliyormuş. "Sadece dikkatli ol ve çok uzaklara gitme," diye uyarmış. "Unutma, burası Büyülü Orman olarak biliniyor."
Timmy başını sallamış ve el sallayarak yola çıkmış. Ormana giden yol, yaban çiçekleriyle doluymuş ve Timmy, annesine götürmek için birkaç tanesini toplamadan edememiş. Ormanın kenarına yaklaştığında derin bir nefes almış ve uzun, kadim ağaçların gölgesine adım atmış.
Ormanın içindeki hava serin ve çam kokusu ile toprak kokusuyla doluymuş. Güneş ışığı, yaprakların arasından süzülerek yerde dalgalı desenler oluşturuyormuş. Timmy kıvrımlı bir patikayı takip etmiş, çevresindeki manzaraları ve sesleri merakla izleyerek. Kuşların cıvıltılarını, yaprakların hışırtısını ve uzaktan gelen su sesini duymuş.
Saatlerce yürüdükten sonra, Timmy küçük bir açıklığa ulaşmış. Açıklığın ortasında, gövdesine kapı oyulmuş devasa bir meşe ağacı duruyormuş. Timmy, merakla ağaca yaklaşmış ve kapıyı çalmış. Şaşkınlıkla, kapı gıcırdayarak açılmış ve içinde küçük bir oda ortaya çıkmış. Oda, minik sandalyeler, bir masa ve renkli iksirlerle dolu kavanozlar ve kitaplarla dolu raflarla döşenmişmiş.
"Merhaba?" diye seslenmiş Timmy, sesi hafifçe yankılanarak.
Bir an sonra, raflardan birinin arkasından küçük bir figür belirmiş. Bu, Timmy'nin elinden daha büyük olmayan, ışıltılı kanatları ve dostça bir gülümsemesi olan bir periymiş.
"Hoş geldin, genç yolcu," demiş peri. "Ben Elara, Büyülü Orman'ın koruyucusuyum. Bugün seni buraya getiren nedir?"
Timmy'nin gözleri heyecanla parlamış. "Ormanı keşfetmek ve sırlarını keşfetmek için geldim," diye yanıt vermiş. "Burada sihirli yaratıklar ve gizli hazineler olduğunu duydum."
Elara başını sallamış. "Gerçekten de, bu ormanda birçok harika şey var. Ancak en büyük hazineleri bulmak için önce üç görevi tamamlamalısın. Başarılı olursan, gerçekten özel bir ödülle ödüllendirileceksin."
Timmy'nin kalbi heyecanla atmış. "Hazırım," demiş kararlılıkla.
Elara kanatlarını çırpmış ve Timmy'yi meşe ağacından çıkarıp ormanın derinliklerine doğru götürmüş. Yakında, kristal berraklığında ve balıklarla dolu bir dereye ulaşmışlar. "İlk görevin," diye açıklamış Elara, "bu dereyi ıslanmadan geçmek. Taşları akıllıca kullan."
Timmy, deredeki taşların bazıları birbirine yakın, bazıları ise daha uzak olduğunu fark etmiş. Derin bir nefes almış ve dikkatlice taşlardan birinden diğerine atlamaya başlamış. Yolun yarısında, dengesini neredeyse kaybetmiş ama kendini toparlamış ve devam etmiş. Sonunda, kuru ve zaferle diğer tarafa ulaşmış.
Elara minik ellerini çırpmış. "Aferin, Timmy! Şimdi, ikinci görevin, hazine sandığını açan gizli anahtarı bulmak. Bu çayırlıkta bir yerde gizlenmiş."
Timmy, uzun otlar ve yaban çiçekleriyle dolu çayıra bakmış. Aramaya başlamış, dikkatlice otları ayırarak ve taşların altına bakarak. Birkaç dakika sonra, güneşte parlayan bir şey fark etmiş. Küçük, süslü bir anahtarmış. Anahtarı almış ve Elara'ya göstermiş.
"Mükemmel!" demiş Elara. "Anahtarı buldun. Şimdi, son görevin, bir bilmeceyi çözmek. Dikkatle dinle: Ağız olmadan konuşurum ve kulak olmadan duyarım. Bir vücudum yoktur ama rüzgarla canlanırım. Ben neyim?"
Timmy, bilmeceyi düşünmüş. Kelimeleri tekrar ederek, anlamaya çalışmış. Birkaç an sonra, yüzü aydınlanmış. "Bir yankı!" diye bağırmış.
Elara gülümsemiş. "Doğru! Üç görevi de başarıyla tamamladın. Şimdi, hazinenin peşinden gel."
Timmy'yi, büyük, yosun kaplı bir kayaya götürmüş. Elara elini sallamış ve kaya kayarak açılmış, gizli bir mağara ortaya çıkmış. Mağaranın içinde, güzelce oymalarla süslenmiş bir hazine sandığı varmış. Timmy, anahtarı kullanarak sandığı açmış ve içinde hayranlıkla nefesini tutmuş.
Sandığın içinde parıldayan mücevherler, altın paralar ve ışıldayan, sihirli bir küre varmış. Ama daha da özel bir şey varmış – "Büyülü Ormanın Sırları" başlıklı bir kitap. Timmy, bunun gerçek hazine olduğunu biliyormuş, sevdiği büyülü orman hakkında hikayeler ve bilgilerle doluymuş.
"Teşekkür ederim, Elara," demiş Timmy, gözleri minnetle parlayarak. "Bu, yaşadığım en iyi macera."
Elara sıcak bir şekilde gülümsemiş. "Orman, her zaman sihrine inananlar için buradadır. Unutma, Timmy, en büyük hazineler her zaman altın ve mücevherler değildir, yol boyunca kazandığımız deneyimler ve bilgidir."
Bununla birlikte, Timmy kitabı ve küreyi dikkatlice çantasına koymuş ve eve doğru yola çıkmış. Ormandan çıkıp güneş ışığına adım attığında, bir başarı ve mutluluk duygusu hissetmiş. Macerasını Anna ve ailesiyle paylaşmak için sabırsızlanıyormuş.
O günden sonra, Timmy Büyülü Orman'ı keşfetmeye devam etmiş, her zaman yeni harikalar keşfetmiş ve yeni sihirli arkadaşlar edinmiş. Ve her ne zaman sırlar kitabına baktığında, her şeyi başlatan inanılmaz macerayı hatırlamış.
Ve böylece, Timmy'nin günleri sihir, merak ve bitmeyen maceralarla dolu geçmiş, göstererek ki meraklı bir kalp ve cesur bir ruhla, dünya keşfedilmeyi bekleyen büyülerle doludur.
Arkadaşlarınla Paylaş