Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir zamanlar, Renkli Orman adında büyüleyici bir yer vardı. Bu orman, adını birbirinden farklı renkte ağaçlardan, parlak yapraklardan ve gökkuşağını andıran çiçeklerden almıştı. Güneşin ışıkları ağaçların arasından geçerken, her yer altın gibi parlıyordu. Ormanda yaşayan hayvanlar dost canlısıydı ve herkes birbirine yardım ederek yaşardı. Ama en ilginç olanı, bu ormanda yaşayan cesur bir prensesin olmasıydı.
Prenses Elif, sıradan prenseslerden çok farklıydı. O, şık elbiseler giyip sarayda oturmak yerine, çizmelerini giyer, saçlarını atkuyruğu yapar ve ormanda dolaşıp yeni şeyler keşfetmeyi severdi. Elif’in en yakın dostu ise konuşabilen bir papağan olan Mavi’ydi. Mavi, hem bilge hem de çok meraklıydı. İkisi birlikte ormanda maceradan maceraya koşardı.
Bir gün, Elif ve Mavi, ormanın en derin köşelerine doğru yürümeye karar verdiler. Daha önce hiç kimse ormanın o kadar derinine gitmemişti, çünkü oranın çok karışık ve tehlikeli olduğu söylenirdi. Ama Elif, “Eğer kimse denememişse, bu bizim için bir fırsat demektir! Kim bilir, belki orada harika bir şey buluruz, dedi. Mavi biraz endişeliydi, ama Elif’in cesaretine hayrandı. “Peki, dedi, “Ama eğer başımız derde girerse, hemen geri dönmeliyiz!
Elif ve Mavi, ağaçların arasından geçerken birdenbire karşılarına devasa bir mantar çıktı. Bu mantar, gökkuşağı renklerindeydi ve üzerindeki benekler altın gibi parlıyordu. Elif, “Bu harika bir şey! Böyle bir mantarı daha önce hiç görmemiştim, diye haykırdı. Mavi ise uyarıcı bir sesle, “Elif, dikkatli olmalısın. Bu mantar sihirli olabilir. Belki de dokunmamalıyız, dedi. Ama tam o anda mantarın üzerindeki beneklerden biri hafifçe titreşti ve bir ışık saçtı. Bir anda etrafta bir ses yankılandı: “Hoş geldiniz, cesur yolcular! Siz Renkli Orman’ın sırlarını keşfetmeye hazır mısınız?
Elif ve Mavi şaşkınlık içinde birbirlerine baktılar. “Tabii ki hazırız! dedi Elif. Ses yeniden konuştu: “O zaman size bir görev vereceğim. Eğer bu görevi başarırsanız, Renkli Orman’ın en büyük sırrını öğrenebilirsiniz. Ama dikkat edin, bu görev cesaret, zeka ve iş birliği gerektirir. Elif heyecanla, “Görev nedir? diye sordu. Ses, “Ormanın derinlerindeki Kristal Göl’e ulaşmanız gerekiyor. Ama yolculuk sırasında dikkatli olun, çünkü bazı engellerle karşılaşacaksınız, dedi.
Elif ve Mavi yola koyuldular. İlk engel, devasa bir örümcek ağıydı. Ağaçlar arasında gerilmiş bu ağ, onların yollarını tamamen kapatmıştı. Elif, “Bu ağı kesmek olmaz, çünkü bu örümceğin evi. Ona zarar vermek istemem, dedi. Mavi, “Belki örümcekle konuşabiliriz, diye önerdi. Tam o sırada ağın ortasında kocaman ama dostça bir yüz ifadesi olan bir örümcek belirdi. Örümcek, “Özür dilerim, yolunuzu kapattım. Ama bu ağ benim yuvam, dedi. Elif, “Merak etme, biz sadece geçmek istiyoruz. Eğer bize biraz yer açabilirsen, sana teşekkür ederiz, dedi. Örümcek gülümsedi ve ağına küçük bir kapı açtı. “Buyurun, geçebilirsiniz, dedi. Elif ve Mavi kibarca teşekkür ederek yollarına devam ettiler.
Bir süre sonra, karşılarına bir akarsu çıktı. Akarsuyun üzerinde ne bir köprü ne de bir geçit vardı. Elif, “Bu suyu geçmek için bir yol bulmalıyız, diye düşündü. Mavi, “Belki sudaki taşları kullanabiliriz, dedi. Elif dikkatlice suyun içine baktı ve gerçekten de bazı büyük taşların suyun üzerinde olduğunu fark etti. Ama taşlardan biri hareket ediyordu! Daha dikkatli bakınca bunun bir taş değil, çok büyük bir kaplumbağa olduğunu anladılar. Elif, “Sayın Kaplumbağa, acaba sırtınıza basarak karşıya geçmemize izin verir misiniz? diye sordu. Kaplumbağa, “Tabii ki yardım ederim, ama sırtıma dikkatlice basmalısınız, dedi. Elif ve Mavi, kaplumbağanın sırtına dikkatlice basarak akarsuyu geçti. Kaplumbağa’ya teşekkür edip yollarına devam ettiler.
Sonunda Kristal Göl’e ulaştılar. Göl, cam gibi parlıyordu ve suyun içinde rengarenk balıklar yüzüyordu. Gölün ortasında ise devasa bir kristal çiçek açmıştı. Ses yeniden yankılandı: “Tebrikler, cesur yolcular! Görevinizi başarıyla tamamladınız. Şimdi size Renkli Orman’ın sırrını açıklıyorum: Bu ormanın güzelliği, içindeki dostluk ve yardımseverlikten geliyor. Siz de bu yolculuk boyunca birbirinize ve diğer canlılara yardım ederek bu sırrı korumuş oldunuz.
Elif ve Mavi mutlu bir şekilde ormana geri döndüler. Bu macera sayesinde, sadece ormanın sırrını değil, aynı zamanda cesaretin, iş birliğinin ve doğaya saygının önemini de öğrenmişlerdi. Bundan sonra Elif, Renkli Orman’ı daha da güzelleştirmek için hayvanlarla ve bitkilerle iş birliği yapmaya karar verdi. Mavi ise her yerde bu macerayı anlatıp herkesin doğayı sevmesini sağladı.
Ve böylece Renkli Orman, herkesin birbirine yardım ettiği ve sevgiyle yaşadığı bir yer olarak sonsuza dek mutlu bir şekilde varlığını sürdürdü.
Arkadaşlarınla Paylaş