En Güzel Hikayeler En Güzel Masal & Hikayeler Hepsi Tek Bir Sayfada

Prenses Lila’nın İyilik ve Sevgiyle Dağlar Ülkesi'ni Kurtarma Masalı

  • Masallar
  • Eklenme Tarihi: 14 Kasım 2024
  • Güncelleme Tarihi: 14 Kasım 2024
Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı
Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - Masal Oku - Hikaye Oku

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, uzak diyarlarda Altın Diyar adı verilen, parlak güneşin altında ışıl ışıl parlayan bir krallık varmış. Bu krallığın en güzel yeri ise pembe, mor ve sarı güllerle dolu büyük bir bahçeye sahip olan Altın Saray’mış. Altın Saray’da ise iyi kalpli ve cesur bir prenses yaşarmış. Bu güzel prensesin adı Lila’ymış. Prenses Lila, herkes tarafından sevilir, yardımseverliği ve cesareti ile tanınırmış.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 2

Prenses Lila’nın en sevdiği şeylerden biri sarayın bahçesinde dolaşıp çiçeklerle konuşmakmış. Çiçeklerin güzel kokusunu içine çekerken onların fısıltılarını duyduğunu düşünür, onlara her gün su verir, sevgi dolu sözler söyler ve bahçenin hep canlı kalmasını sağlarmış. Prenses Lila, sadece çiçekleri değil, tüm hayvanları ve insanları da çok severmiş. Her sabah erkenden uyanır, halkı ile sohbet eder, onların dertlerini dinler, ihtiyacı olanlara yardım edermiş.

Bir gün Altın Diyar Krallığı’na bir haberci gelmiş. Haberci çok telaşlıymış ve kralın huzuruna çıkmış. “Kralım, kuzeydeki Dağlar Ülkesi’nde büyük bir tehlike var,” demiş. “Dağlar Ülkesi’ni kötü bir büyü sarmış ve oradaki insanlar zor durumda. Etrafı karanlık bir sis kaplamış, çiçekler solmuş, kuşlar şarkı söylemeyi bırakmış. Oradaki insanlar yardıma muhtaç.” Prenses Lila, bu sözleri duyunca hemen yardıma gitmek istemiş. Babasına dönerek, “Baba, Dağlar Ülkesi’ne gidip onlara yardım etmek istiyorum. Belki oradaki büyüyü çözebilirim,” demiş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 3

Kral, kızı Lila’nın cesaretine hayran kalmış ama aynı zamanda endişelenmiş. “Sevgili kızım, orası tehlikeli bir yer, emin misin?” demiş. Lila kararlı bir şekilde, “Evet baba, eminim. İyi kalpli biri olarak insanların zor zamanlarında onlara yardım etmek bizim görevimiz,” demiş. Kral, Lila’nın bu cesur kararına saygı duymuş ve ona, “Öyleyse git kızım, ama sakın dikkatli olmayı unutma,” demiş.

Ertesi sabah Lila, yanında en iyi dostu olan küçük beyaz bir kediyle yola çıkmış. Bu kedinin adı Pamuk’muş. Pamuk, akıllı ve cesur bir kediymiş, ayrıca Lila’yı çok severmiş. Lila ve Pamuk, Dağlar Ülkesi’ne doğru uzun bir yolculuğa çıkmışlar. Yol boyunca rengârenk çiçeklerle dolu ormanlardan geçmişler, şırıl şırıl akan dereleri aşmışlar ve güzel kuşların şarkı söylediği vadilerden geçmişler. Her yerde neşeli ve mutlu hayvanlar onlara eşlik etmiş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 4

Ancak, Dağlar Ülkesi’ne yaklaştıkça hava kararmaya, etraf sessizleşmeye başlamış. Kuşlar ötmez, çiçekler solgun görünür olmuş. Karanlık ve soğuk bir sis etrafı kaplamış. Prenses Lila, her şeye rağmen cesaretini kaybetmemiş. Pamuk da ona cesurca eşlik ediyormuş. Sonunda Dağlar Ülkesi’nin köylerine ulaşmışlar. Köylüler, karanlık ve umutsuz bir haldeymiş. Lila onlara “Merak etmeyin, bu kötü büyüyü çözmek için buradayım,” demiş. Köylüler, Lila’nın cesaretine hayran kalmışlar ve ona yardım etmek için ellerinden geleni yapmaya karar vermişler.

Lila, köyde yaşlı bir bilge ile tanışmış. Bilge, ona büyünün kaynağının Karanlık Mağara’da saklanan bir lanetli taş olduğunu söylemiş. Bu taş, Dağlar Ülkesi’nin ışığını ve güzelliğini çalıyormuş. “O taşı bulup etkisiz hale getirirsen, ülkemiz tekrar eski haline döner,” demiş bilge. Ancak, bilge aynı zamanda bu görevin tehlikeli olduğunu ve herkesin yapamayacağı kadar zor olduğunu da belirtmiş. Lila kararlı bir şekilde, “Ben bunu başarabilirim. İnsanlar yardıma ihtiyaç duyduğunda pes etmek yoktur,” demiş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 5

Lila, Pamuk ile birlikte Karanlık Mağara’ya doğru yola çıkmış. Mağara, karanlık ormanın derinliklerinde saklıymış ve kimse oraya gitmeye cesaret edemiyormuş. Mağaraya vardıklarında etrafta garip sesler duyulmaya başlanmış ama Lila korkmamış. Pamuk da yanında, gözlerini karanlığa dikmiş, dikkatle ilerlemekteymiş. Lila, karanlık taşın olduğu yere doğru yürürken kalbinde bir cesaret ve sevgi hissi dolup taşmış. Kötülük ne kadar güçlü olursa olsun, sevgi ve iyilik onu yenebilirmiş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 6

Sonunda Lila, mağaranın derinliklerinde parlayan, karanlık bir taş bulmuş. Taş soğuk bir ışık yayıyor, sanki tüm çevresini kasvetli bir bulutla sarıyormuş. Lila, taşı görünce hemen anlamış; bu taş, Dağlar Ülkesi’nin mutluluğunu çalan lanetli taştan başkası değilmiş. Ona yaklaşırken taşın kendisine fısıldadığını duymuş, ama Lila korkmamış. Taşa doğru eğilip, “Ben iyilik ve sevgiyle geldim. Senin gücün ne kadar büyük olursa olsun, sevgi her şeyden güçlüdür,” demiş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 7

Lila’nın bu sözleri taşı o kadar etkilemiş ki taş, bir anda çatlamaya başlamış. Parçalanırken etrafındaki karanlık sis de dağılıyor, ışık yavaş yavaş geri dönüyormuş. Taş tamamen parçalandığında, Dağlar Ülkesi’nin üzerinde bir güneş parlamaya başlamış. Çiçekler yeniden açmış, kuşlar şarkı söylemeye başlamış ve tüm ülkeye bir huzur dalgası yayılmış. Köylüler, Lila’nın bu başarısını görünce ona teşekkürlerini sunmuşlar ve onu alkışlamışlar.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 8

Lila, halkına dönmeden önce bilgeyle tekrar buluşmuş. Bilge ona, “Cesaretin ve iyiliğin sayesinde ülkemiz kurtuldu. Senin gibi bir prensesin olduğu Altın Diyar çok şanslı,” demiş. Lila, bilgeye teşekkür etmiş ve her zaman iyilik yapmanın, kalbini temiz tutmanın en önemli şey olduğunu anladığını söylemiş. Ardından Pamuk ile birlikte mutlu bir şekilde Altın Diyar’a doğru yola çıkmışlar.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 9

Yol boyunca, çiçekler ve kuşlar onlara eşlik etmiş, hatta Pamuk sevinçle koşup zıplamış. Altın Saray’a vardıklarında tüm kasaba halkı Lila’yı karşılamış. Herkes onun bu cesur başarısını kutlamış. Kral, Lila ile gurur duyduğunu söylemiş ve onun, sadece prenses olarak değil, insanlara yardım eden bir kahraman olarak da krallığına örnek olduğunu anlatmış.

Prenses Lila, her zaman yardımsever, cesur ve iyi kalpli bir prenses olarak yaşamış. Dağlar Ülkesi’nde yaşadığı bu macerayı unutmamış ve her gün insanlara iyilik yapmanın önemini anlatmış. Krallıkta herkes ona hayranlıkla bakar, Lila’nın sevgi dolu yüreğini örnek alır olmuş.

Prenses Lila’nın İyilik ve Cesaret Dolu Bir Çocuk Masalı - 10

Böylece Prenses Lila, hem halkının kalbinde hem de tüm krallıkta bir efsane olarak yaşamaya devam etmiş. Gökten üç elma düşmüş: biri Lila’nın cesareti için, biri Pamuk’un dostluğu için, biri de iyiliği ve sevgiyi paylaşan herkesin mutluluğu için. Ve herkes, Altın Diyar’da mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüş.

Lila’nın bu hikâyesi nesilden nesile anlatılmış ve herkes onun iyilik dolu masalından dersler çıkarmış. Masal da burada mutlu sonla bitmiş.