

Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde, kalpleri sevgiyle dolu Peri Hava adında minik bir peri yaşarmış. Rengarenk çiçekler arasında, masmavi gökyüzünü selamlayan, gülücükleriyle etrafa neşe saçan Peri Hava, hem ormanda yaşayan canlılara hem de uzak diyarların insanlarına yardım etmekten büyük mutluluk duyardı. Her sabah, altın renkli ışıkların altında uyanan Peri Hava, minik ellerini çırpıp Bugün kimin yüzünü güldüreceğim? diye düşünür, kalbinde taşıdığı iyilik tohumlarını dünyanın dört bir yanına saçarmak için kanatlarını titretmeye başlardı.
Ormanın derinliklerinde, rengârenk kelebeklerin ve sevimli sincapların yaşadığı bir köy varmış. Bu köyde hayvanlar, ağaçlar ve minik fındık mevsiminin getirdiği tatlı lezzetler eşliğinde huzur içinde yaşarlarmış. Fakat bir gün, köyün en yaşlı meşe ağacı bile titremeğe başlamış hastalık kapıyı çalmış. Tüm hayvanlar ve ağaçlar, perilerden yardım beklerken, umut ışığı gibi beliren Peri Hava, elinde sihirli tozuyla köye doğru süzülmüş. Kutsal bir görev gibi hissettiği bu yardımla, meşe ağacının yanına gitmiş, sevgi ve şefkatle ağacın yapraklarına dokunmuş. O andan itibaren, yavaş yavaş meşe ağacı eski gücüne kavuşmuş ve her mevsim dalları, köye umut dolu yeşillikler sunmaya başlamış. Herkes, Peri Hava'nın yüreğindeki iyiliğin gücüne inanır, onun sayesinde doğanın mucizevi iyileşme gücünü fark ederlermiş.

Peri Hava, iyilik yapma macerasına başka bir seferde de evvel zamanlarda uzak bir köyde yaşayan çocukların hikâyesini dinlemiş. Bu köyde, birbirlerine yardım eden, oyunlar oynayan ve neşeyle büyüyen çocuklar yaşarmış. Fakat bir gün, köyün meydanındaki nehir, aşırı yağmur yüzünden taşmış, evlerin etrafını sarmış ve oyun alanını bozmuş. Çocuklar, üzüntüyle nehir kıyısında toplanmışlar. İşte o zaman Peri Hava, sihirli değneğiyle suyun akışını sakinleştirmek için uçarak gelmiş. Bir yandan büyülü kelimeler söylemiş, bir yandan suyun sesiyle dans etmiş, öyle ki sanki nehir kendiliğinden iyileşmiş ve akışı eski haline dönmüş. Çocuklar sevinçle çığlık atarken, Peri Hava onlara doğanın dengesinin ne kadar önemli olduğunu, yardımlaşmanın ve sevginin insanları nasıl güçlendirdiğini anlatmış. O günden sonra, çocuklar hem su oyunlarına daha dikkatli davranmayı hem de doğayı korumanın önemini öğrenmişler.
Zamanın akışıyla beraber Peri Hava'nın iyilik maceraları artarak devam edermiş. Bir başka güzel gün, gökyüzünü kaplayan bulutların arasında, kimsesiz bir yıldızın üşüdüğü haberini almış. Küçük yıldız, gecenin koyu karanlığında yalnız kalmış ve sıcak bir dokunuşa muhtaçmış. Peri Hava, yıldızın yanına gitmiş, sihirli ışıltısını onu sarıp sarmış ve sıcaklık dolu bir hikaye anlatmış. Yıldız, Peri Hava'nın özenli sevgisiyle yeniden parlamaya başlamış ve geceleri diğer yıldızlara eşlik ederek gökyüzünü aydınlatmış. Böylece karanlık geceler, minik bir umut ışığı ve sevgiyle dolu bir masala dönüşmüş.

Her iyilik hareketinde, Peri Hava’nın içine işleyen sevgi ve merhamet, etrafındaki insanlara da ilham vermiş. İnsanlar, yaşadıkları topluluklarda birbirlerine daha çok destek olmaya, zor durumlar yaşayanlara yardım eli uzatmaya başlamış. Küçük bir köyde yaşayan yaşlı bir kadın, Peri Hava sayesinde yalnız hissettiği günlerinde yeniden dostlukların sıcaklığını keşfetmiş. Genç bir çift, yıllardır süregelen küçük anlaşmazlıklarını, birbirlerine olan sevgi ve saygıyı hatırlayarak çözer hale gelmiş. Her yerde insanlar, iyilik yapmanın, yardımlaşmanın, paylaşmanın ve sevginin en büyük güç olduğunu öğrenmişler.

Peri Hava’nın yaptıkları yalnızca doğaya veya küçük canlılara değil, aynı zamanda kalplerin içine de dokunmuş. Bir gün, uzak diyarların birinde, yürekli bir kralın dehasını ortaya çıkaran kocaman bir sorun yaşanmış. Kralın ülkesinde, insanlar arasında haksızlıklar ve anlaşmazlıklar artmış herkes kendi çıkarını düşünmeye başlamış. Kral, halkından akıl ve hikmet isterken, Peri Hava gökyüzünde belirmiş ve sihirli değneğiyle ülkenin üzerine nazikçe tozlar saçmış. Yavaş yavaş, insanlar arasındaki kin, yerini anlayışa, bencillik yerini paylaşmaya bırakmış. Kral, halkın bu dönüşümüne hayran kalmış Peri Hava’nın kalbindeki iyiliğin ülkesine getirdiği barış, ülke tarihindeki en güzel efsanelerden biri olarak anlatılmaya başlanmış.

Gün geçtikçe, Peri Hava’nın hikayesi, yalnızca peri masallarında değil, aynı zamanda her canlının yüreğinde yankılandı. Doğanın, insanların ve hayvanların içinde filizlenen bu iyilik, her adımda büyüdü ve güçlendi. Küçük çiçekler, Peri Hava’nın uğruna açtı kuşlar ona hoş geldin diyerek cıvıldadı. Her köşe başında, ona minnetle bakan varlıklar bulunurdu. Peri Hava, iyilik yaparak sadece yardım etmekle kalmamış, aynı zamanda tüm canlıların kalbinde sevgi, anlayış ve paylaşım tohumlarını da ekerdi.

Bu hikâyenin en büyüleyici yanı, Peri Hava’nın hiçbir zaman yalnızca sihirli değneğine dayanmadığıydı. Onun gerçek gücü, yüreğindeki saf niyette, her kimseye ulaşabilen içten sevgide ve her canlıya dokunabilen merhamette gizliydi. Bu yüzden, ister minik bir kelebeğin kanadına dokunsun, ister fırtınalı denizlerde yol alan bir gemiye, ya da üşümüş bir yıldızın yanına gelmiş olsun Peri Hava’nın dokunuşu her yerde iyileşmenin, barışın ve sevginin simgesi olarak kalırdı.

Bir gün, ormanda bulunan tüm canlılar büyük bir şölen düzenlemişler. Kuşlar en güzel melodileri söylerken, kelebekler dans eder, hayvanlar neşeyle sofalar kurmuş. Bu şölen, Peri Hava’nın kalbine yapılan en güzel armağanlardan biriymiş. Herkes onun sayesinde yalnızca zor zamanlarında değil, neşeli anlarda da bir araya gelerek, sevgi ve paylaşımın önemini kutlarmış. Peri Hava, bu mutluluğu izlerken gözleri pırıl pırıl parlamış onun için en büyük ödül, insanların ve doğanın yüzündeki tebessüm ve kalplerindeki huzur olmuş.

Ve böylece, Peri Hava’nın hikayesi nesilden nesile aktarılmış iyilik, sevgi, dostluk ve paylaşım masalı, her dinleyişte yeniden canlanmış. Küçüklerin rüyalarında, büyüklerin unutmak üzere neredeyse hatırladığı bu masal, zamanın ötesinde kalmış ve dostluk dolu bir dünyanın simgesi haline gelmiş. Peri Hava’nın iyilik dolu yüreği, her daim insanlara umut ve cesaret aşılamış, her zorlukta yanında hissetmelerini sağlamış.

Sonunda, iyiliğin gücü sayesinde, herkes kendine ve çevresine olan sevgi bağlarını yeniden güçlendirmiş kimse yabancı, kimse yalnız kalmamış. Ormandaki meşe ağacı her bahar taze yeşillikler sunarken, nehir yeniden akıp gülücükler fısıldamış, yıldızlar geceleri Peri Hava’nın rehberliğinde aydınlanmış. Ve herkesin kalbinde bir yer edinmiş olan Peri Hava, dostluk ve umut dolu masalını sonsuza dek anlatmaya devam etmiş. Böylece, mutlu sonla biten bu masal, her dinleyen çocuğa ve büyüğe iyiliğin, sevginin ve paylaşmanın, dünyayı daha güzel bir yer haline getirebileceğini öğreterek, yüreklerde sonsuza dek yankılanmış.

Masal burada sona ererken, her bir dinleyici, kendi hayatında Peri Hava’nın izlerini sürdükçe sevgiyle, umutla ve iyilikle dolu anılar biriktirmiş, dünyayı daha aydınlık ve mutlu bir yer haline getirmek için ellerinden geleni yapmaya devam etmiş. Ve bunun en güzel yanı, her zaman birbirimize yardım edebilmek, paylaşabilmek ve sevgiyle kalplerimizi ısıtmakmış. İşte bu yüzden, Peri Hava’nın masalı, herkese umut aşılamaya devam etmiş sonsuza dek mutlu, huzurlu ve sevgi dolu günlere ulaşmaları dileğiyle...
Arkadaşlarınla Paylaş