Bir zamanlar, kocaman, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, Hayvanlar Diyarı adında bir yer vardı. Bu diyar, her türden hayvanın dostça yaşadığı, barış ve mutlulukla dolup taşan bir yerdi. Ormanda yaşayan hayvanların her biri kendine özgü yeteneklere sahipti. Aslan Kral Altın Yele, cesareti ve adaletiyle tanınırdı. Zeki Tilki Zümrüt, her türlü zorluğu zekasıyla aşardı. Sevimli Fil Piti, hem güçlü hem de merhametliydi. Ormanın neşe kaynağı Sincap Çıtı ve onun en yakın dostu Mavi Kuş Şakı ise arkadaşlıklarıyla herkese örnek oluyordu.
Bir gün, Hayvanlar Diyarı’nda alışılmadık bir sessizlik hâkim oldu. Ormandaki en önemli yaşam kaynağı olan nehir, aniden kurumaya başlamıştı. Suların azalmasıyla birlikte bitkiler solmaya başlamış, birçok hayvan yiyecek ve su bulmakta zorlanır hale gelmişti. Bu durum herkes için büyük bir endişe kaynağıydı.
Kral Altın Yele, hemen bir toplantı düzenledi. Ormanın dört bir yanından gelen hayvanlar, büyük toplantı alanında toplandılar. Kral Altın Yele, endişeyle konuştu:
“Sevgili dostlarım, hepimiz bu nehrin kurumaya başladığını fark ettik. Eğer bu duruma bir çözüm bulamazsak, ormanımız tehlikeye girecek. Herkesin fikrine ihtiyacımız var.”
Hayvanlar birbiri ardına konuşmaya başladı. Kimisi nehrin yatağının değiştiğini düşündü, kimisi yeraltı canavarlarının suyu emdiğini söyledi. Ancak hiçbir fikir kesin bir çözüm sunmuyordu. Sonunda Zeki Tilki Zümrüt söz aldı:
“Arkadaşlar, bu sorunun nedenini öğrenmeden çözüm bulamayız. Nehrin neden kuruduğunu anlamak için bir araştırma ekibi oluşturalım. Nehir yatağını takip ederek, sorunun kaynağını bulabiliriz.”
Herkes bu fikri kabul etti. Ekipte Kral Altın Yele, Zeki Tilki Zümrüt, Fil Piti, Sincap Çıtı ve Mavi Kuş Şakı yer aldı. Sabah erkenden yola çıkan bu ekip, maceralarla dolu bir yolculuğa hazırdı.
Ekip, nehir yatağını takip ederek ormanın daha önce hiç gitmedikleri bölgelerine doğru ilerledi. Yol boyunca birbirlerine destek oldular. İlk karşılaştıkları sorun, kurumuş bir gölün kenarındaki kaplumbağaların üzüntüsü oldu. Kaplumbağa Nini, "Su olmadığı için artık burada yaşayamayacağız," dedi gözleri dolu bir şekilde. Zeki Tilki Zümrüt, gölün kurumasının nehirle bağlantılı olduğunu fark etti ve ekip, nehir yatağını takip etmeye devam etti.
Bir süre sonra ekip, büyük bir çalılık alana geldi. Bu çalılıklar nehir yatağını tamamen kapatmıştı. Ancak bu sadece bir başlangıçtı. Fil Piti, güçlü hortumuyla çalılıkları temizlemeye başladı. Bu sırada Sincap Çıtı ve Mavi Kuş Şakı, diğer hayvanları haberdar etmek için şarkılar söylemeye başladılar. Ormandaki diğer hayvanlar, bu şarkılar sayesinde yardım etmeye geldiler ve çalılıkların temizlenmesi daha da kolaylaştı.
Yolculukları ilerledikçe, ekip daha büyük bir sorunla karşılaştı. Nehir yatağını tamamen kapatan büyük bir taş yığını vardı. Bu taşlar, suyun akışını tamamen durdurmuştu. Kral Altın Yele, "Bu taşlar buraya doğal yollarla gelmiş olamaz. Birinin bu taşları buraya koyduğunu düşünüyorum," dedi.
Tam o sırada bir yaşlı baykuş dalların arasından seslendi:
"Bu taşları buraya Dağ Kurbağası Duru yerleştirdi. Suyun tamamını kendi göletine yönlendirmek istiyor. Onu ikna etmek kolay olmayacak."
Hayvanlar, taşları temizledikten sonra nehir yatağını takip etmeye devam ettiler ve sonunda Dağ Kurbağası Duru’nun göletine ulaştılar. Gölet, dolup taşan suyla parlıyordu. Ancak bu suyun buraya gelmesi, ormanın diğer bölgelerinin susuz kalmasına neden olmuştu.
Kral Altın Yele, Dağ Kurbağası Duru’ya doğru ilerledi. "Duru, bu taşları neden nehir yatağına koydun? Ormanın geri kalanını susuz bırakmak doğru mu?" diye sordu.
Duru, utanarak cevap verdi: "Göletim kuruyacak diye çok korktum. Bu yüzden suyu buraya yönlendirdim. Ama fark etmeden diğer hayvanların hayatını tehlikeye attım."
Kral Altın Yele, Duru’nun bu davranışını kınamaktan çok, ona çözüm önerileri sundu:
“Birlikte çalışarak hem göletini koruyabiliriz hem de ormanın diğer bölgelerine su sağlayabiliriz. Ancak bunun için bizimle işbirliği yapmalısın.”
Zeki Tilki Zümrüt, suyu eşit bir şekilde dağıtacak bir baraj inşa etmeyi önerdi. Bu baraj, suyu hem Dağ Kurbağası Duru’nun göletine yönlendirecek hem de nehir boyunca tüm ormana yayacaktı. Hayvanlar, hemen çalışmaya başladı. Fil Piti, büyük kütükleri taşırken, Sincap Çıtı ve Mavi Kuş Şakı, dalları birleştirerek destek oldular. Ormandaki diğer hayvanlar da yardıma geldi.
Günlerce süren zorlu bir çalışmanın ardından baraj tamamlandı. Suyun akışı dengelendi ve gölet ile nehir yatağı aynı anda dolmaya başladı. Dağ Kurbağası Duru, yaptığı hatayı telafi etmek için çalışmalarda en çok çaba gösterenlerden biri oldu.
Barajın tamamlanmasıyla birlikte ormandaki hayat yeniden canlandı. Bitkiler tekrar yeşermeye, hayvanlar eski neşesine kavuşmaya başladı. Kral Altın Yele, bir teşekkür konuşması yaptı:
“Bugün, birlikte çalışmanın ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öğrendik. Herkesin çabası sayesinde Hayvanlar Diyarı’nı kurtardık. Hepinize minnettarım.”
Dağ Kurbağası Duru, ormandaki tüm hayvanlardan özür diledi ve artık suyu adil bir şekilde paylaşacağına söz verdi. Sincap Çıtı ve Mavi Kuş Şakı, bu macerayı anlatan neşeli bir şarkı besteledi. Şarkıları, ormanda dolaşan her hayvanın dilinde yankılandı.
Zeki Tilki Zümrüt, bu hikayeyi yazarak gelecek nesillere aktardı. Fil Piti ise her gün barajı kontrol ederek suyun akışını düzenli tuttu. Kral Altın Yele, tüm hayvanlara “Birlikte hareket ettiğimizde her sorunun üstesinden gelebiliriz” diyerek, bu maceradan çıkarılması gereken dersi hatırlattı.
Hayvanlar Diyarı, o günden sonra daha da güçlü bir dostluk bağına sahip oldu. Ormanın her köşesinde sevgi ve dayanışma rüzgarları esti. Böylece bu masal, dostluk, işbirliği ve iyiliğin gücünü anlatan unutulmaz bir hikaye olarak Hayvanlar Diyarı’nda nesilden nesile anlatılmaya devam etti.
Ve Hayvanlar Diyarı’nda herkes, hep birlikte mutlu bir şekilde yaşamaya devam etti.
Son.
Arkadaşlarınla Paylaş