Bir zamanlar, uzak bir ülkede Mutlu Orman adında büyülü bir orman varmış. Bu ormanda rengarenk çiçekler, neşeli kuşlar ve sevimli hayvanlar yaşarmış. Ormanın içindeki tertemiz bir gölette ise masal diyarıyla tanışan herkesin derin uykuya dalmasını sağlayan sihirli bir suyun olduğuna inanılırmış.
Bir gün, bu büyülü ormanda yaşayan minik bir tavşan varmış. Tavşanın adı Pamukmuş. Pamuk, her gece annesi Cipsiyle birlikte sihirli gölete giderek masal diyarını keşfedermiş. Göletteki suyu içen herkesin rüyalarına giren masalları dinleyen Pamuk, bu sayede her gece yeni maceralara yelken açarmış.
Bir akşam, Pamuk yine annesiyle birlikte sihirli gölete gelmişler. Göletin kenarında otururken biraz yorulmuş ve uyumak istemiş. Tam bu sırada taşların altından gelen bir ses duymuş "Merhaba Pamuk, ben masal perisiyim. Bugün sana harika bir masal anlatacağım, hazır mısın?" Pamuk bu teklifi sevinçle kabul etmiş ve masal perisinin anlattığı masala kulak vermiş.
Masal perisi büyülü bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Bir zamanlar, Mutlu Ormanın derinliklerinde, masal diyarının kapılarına çok yakın bir yerde, büyük bir tehlike ortaya çıktı. Karanlığın efendisi Kötürüm Karga, ormanın huzurunu bozmak ve masal diyarını ele geçirmek istiyordu."
Pamuk gözlerini kocaman açtı ve masal perisini merakla dinlemeye devam etti. Masal perisi devam etti, "Kötürüm Karga'nın tek amacı, ormandaki herkesin huzurunu kaçırmak ve masal diyarını ele geçirerek kendi kötü planlarını gerçekleştirmekti. Ancak şans eseri masal diyarının kapıları sadece masal perilerinin bildiği bir büyülü kelimelerle açılıyordu."
Pamuk, heyecanla "Peki masal perisi, ne olacak bu büyük tehlikeden sonra?" diye sordu. Masal perisi gizemli bir gülümsemeyle devam etti, "İşte bu noktada, Mutlu Ormanın kaderi bir tavşanın omuzlarına yüklendi. Pamuk, senin omuzlarına bu büyük sorumluluğu yüklemeye karar verdi. Sen, görevlendirildin ve masal diyarını kötü kalpli Kötürüm Karga'nın elinden kurtarmak için cesurca savaşacaksın."
Bir heyecan dalgası tüm bedenini kapladı ve Pamuk'un yüreği sevinçle çarptı. Masal perisinin sözleriyle cesaretlenen Pamuk, derin bir nefes aldı ve "Ben hazırım, masal perisi. Masal diyarını kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım!" dedi. Göletteki suyun üzerinde parlayan yıldızlar, Pamuk'un yüreğine umut ışığı saçıyordu. Artık yeni bir maceranın başlangıcı için hazırdı. Masal perisi, Pamuk'un gözlerinin içine bakarak büyülü kelimeleri fısıldadı ve ona ormanın derinliklerinde gizli olan masal diyarına giden yolu gösterdi. Gece sessizce ilerlerken, Pamuk annesiyle vedalaşıp özgürlüğünü ilan etti. Yıldızların ışığında yolculuğa çıkmak için cesaretini topladı ve Büyülü Ormanın derinliklerine doğru yola koyuldu. Ağaçların arasında ilerlerken yıldızlar ona rehberlik etti, rüzgar Pamuk'un kulaklarına cesaret veren şarkılar fısıldadı. Birden bire, Karanlık Ormanın derinliklerinde, Kötürüm Karga'nın tüyler ürpertici çığlıkları duyulmaya başladı. Pamuk, yüreğindeki cesareti topladı ve masal perisinin öğrettiklerini hatırlayarak ilerlemeye devam etti. Kötürüm Karga'nın kötülüğünü durdurabilmek için cesurca savaşmaya kararlıydı. Karanlık Ormanın kalbine yaklaştıkça, Pamuk'un kalbi hızla atmaya başladı. Ancak, o artık geri dönüşü olmayan bir yola girmişti ve huzurun, sevginin ve masal diyarının koruyucusu olma misyonunu üstlenmişti. Gözlerini korkusuzca Karanlık Ormanın derinliklerine dikti ve ilerlemeye devam etti. Artık önünde duracak hiçbir şey yoktu. Sadece masal diyarını kurtarmak için savaşmak vardı.
Pamuk, Karanlık Ormanın kalbinde, Kötürüm Karga'nın karşısına çıkmıştı. Karga'nın kara kanatları arasında, gözlerinde kötülük ve hırsın yansımaları vardı. Ancak Pamuk, masal perisinin güçlendirici sözlerini hatırlayarak cesareti elinden bırakmadı. “Sen huzurumuzu, sevgimizi ve masal diyarını ele geçiremeyeceksin!” diye yüreğiyle homurdandı.
Kötürüm Karga, Pamuk'un kararlılığını görünce kocaman bir kahkaha attı. “Sen mi? Bir tavşan mı, benim önüme dikilip bana meydan okuyacaksın? Ne komik!” dedi alaycı bir ses tonuyla. Ama Pamuk, Karga'nın ürktüğünü görebiliyordu. Onun korkusunu cesaretiyle yenmeye kararlıydı.
Pamuk, masal perisinin öğrettiklerini hatırlayarak gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Kalbindeki sevgi ve kararlılıkla Karga’ya doğru atıldı. Karga şaşkınlıkla geri çekildi, Pamuk’un cesaretinden ve kararlılığından etkilenmişti.
Derken, nehirlerin, dağların, kır çiçeklerinin, kuş kanatlarının sesleriyle beraber Pamuk’un çevresindeki tüm doğal güçler birleşti. Bir anda etrafında bir ışık halesi oluştu. Masal diyarının tüm iyiliği ve büyüsü ona destek olmaya gelmişti.
Kötürüm Karga, Pamuk’un etrafını saran bu büyülü ışık halesini gördüğünde, korku ile geri adım attı. O an anladı ki, masalın gücü çok daha büyüktü ve Pamuk’un içindeki sevgi ve cesaret, karanlığın kötülüğünü alt edebilecek güçtü.
Pamuk, masal perisinin verdiği büyülü kelimeleri düşündü ve derin bir ses tonuyla, “Karanlık gücünü durduracak büyü, sevgi ve cesaretin gücüdür!” diye haykırdı. Ve o sırada, Karga'nın kara kanatları eridi, gözleri bir an için ışıldadı ve korkunç çığlıklar atarak havada kayboldu.
Kötürüm Karga'nın gitmesiyle birlikte, Mutlu Ormanın derinliklerinde tekrar huzur ve neşe hüküm sürmeye başladı. Pamuk, masal perisinin rehberliğinde masal diyarına götüren büyülü yolu buldu ve oraya geçti.
Artık masal diyarına ulaşmıştı. Masal perisi ona, "Pamuk, senin cesaretin ve sevgin, masal diyarı için bir kahramanlık destanı yazdı. Sen, ormanın koruyucusu oldun" dedi. Pamuk, gözlerinde ışıldayan mutlulukla masal perisine teşekkür etti.
Masal perisi gülümsedi ve Pamuk'a, "Artık sen de masal diyarının ipuçlarını öğrendin. Sen de bu kutsal yere masal anlatma şerefine nail oldun. Sevgi, umut ve iyilik dolu masallarla ormanın her köşesine doğru masalımızı yaymalısın" dedi.
Pamuk, masal perisine minnettarlığını dile getirdi ve o günden sonra Mutlu Ormanın her köşesine giderek, sevgiyle, umutla ve iyilikle dolu masalları tüm canlılara anlatmaya başladı. Masallar, insanların kalplerindeki güzellikleri birleştirdi ve Mutlu Ormanın huzuru, sevgiyle doldu.
Masal perisi ve Pamuk, masalların büyüsünü yaşatan bir ekip oldular ve Mutlu Ormanın huzurunu, sevgisini ve masal diyarını her zaman korudular. Ve böylece, minik tavşan Pamuk'un cesareti ve sevgisi, herkesin yüreğinde bir masal yarattı.
Ve böylece, Mutlu Ormanın sakinleri ve masal perisi, Pamuk'u her zaman Mutlu Ormanın koruyucusu olarak hatırladılar ve onun hikayesi, masal diyarı ile birlikte sonsuza kadar yaşadı.
Arkadaşlarınla Paylaş