Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir varmış, bir yokmuş... Uykunun tatlı tılsımıyla dolup taşan bir ülke varmış. Bu ülkenin adı "Rüya Diyarı"ymış. Güneş batıp ufuk turuncu ve pembe renklere büründüğünde, bu diyarın kapıları her gece çocukların hayalleri için açılırmış. Rüya Diyarı'nda yıldızlardan yapılmış yollar, bulutlardan örülmüş köprüler ve rengârenk ışıklarla süslenmiş gökyüzü olurmuş. Ama bu ülkeyi asıl özel kılan, içinde yaşayan masal kahramanlarıymış. Bu kahramanlar, her gece çocukların uykularına konuk olur, onlara masallar fısıldarmış.
Bu diyarın en sevilen kahramanlarından biri Minik Pofuduk adında bir uyku tavşanıymış. Minik Pofuduk, beyaz ve yumuşacık kürküyle bulutların üzerinde zıplar, çocuklara tatlı rüyalar taşırmış. Ama Minik Pofuduk'un bir sırrı varmış: Her rüyayı taşımak için önce çocukların hayal gücüne dokunması gerekiyormuş. Çünkü hayaller olmadan, rüyalar eksik kalırmış.
Bir gün, Minik Pofuduk, Rüya Diyarı'nın en büyük yıldız ağacının yanında oturmuş, düşüncelere dalmış. "Acaba bu gece hangi çocuklara rüyalar taşısam?" diye mırıldanmış. Tam bu sırada, gökyüzünden minik bir yıldız, pırıl pırıl parlayarak yere düşmüş. Yıldızı eline alan Pofuduk, içinden bir ses duydu: "Beni bir çocuğun yastığının altına bırak. O çocuğa büyük bir macera getireceğim."
Pofuduk, yıldızı dikkatlice cebine koymuş ve hemen Rüya Diyarı'ndan yola çıkmış. İlk durak, küçük bir köyde yaşayan 6 yaşındaki Ela'nın odasıymış. Ela, kocaman kahverengi gözleriyle yıldızları izlemeyi seven, çok hayalperest bir kızmış. Ama son zamanlarda Ela, uyumakta zorlanıyor, rüya görmek yerine yalnızca karanlık bir boşlukla karşılaşıyormuş. Minik Pofuduk, Ela'yı neşelendirmek ve ona unutulmaz bir rüya hediye etmek için çok heyecanlıymış.
Pofuduk, sessizce Ela'nın odasına süzülmüş, yıldızı yastığının altına yerleştirmiş ve kulağına fısıldamış: "Ela, bu gece büyük bir maceraya çıkacaksın. Gözlerini kapat ve hayal gücünü serbest bırak!" Ela, Pofuduk'un sesini duymamış ama yumuşacık bir sıcaklık hissetmiş. Gözlerini kapatır kapatmaz kendini bambaşka bir yerde bulmuş.
Ela, parlak ve rengârenk bir ormanda duruyormuş. Bu ormanın ağaçları gökyüzüne kadar uzanıyor, yaprakları ise altın gibi parlıyormuş. Birden, uzaktan bir kahkaha sesi duymuş. Sesin geldiği yöne doğru yürüyünce, sevimli bir grup hayvanla karşılaşmış. Tavşanlar, sincaplar ve kuşlar, hepsi bir arada şarkılar söylüyor ve dans ediyormuş. Grubun ortasında ise Minik Pofuduk varmış! Ela, Pofuduk'u görünce çok şaşırmış.
"Merhaba Ela!" demiş Pofuduk. "Burası Hayal Ormanı. Burada her şey hayal gücüne bağlı. Ne istersen, o olur!"
Ela gözlerini kocaman açmış. "Gerçekten mi? O zaman uçmak istiyorum!" demiş heyecanla. Pofuduk, minik burnunu oynatmış ve bir anda Ela'nın sırtında rengârenk kelebek kanatları belirmiş. Ela, kanatlarını çırpmış ve gökyüzüne yükselmiş. Ağaçların arasında uçarken, altın yapraklar hışırdıyor, kuşlar onunla birlikte şarkı söylüyormuş.
Bir süre uçtuktan sonra, Ela, gökyüzünde devasa bir gökkuşağına rastlamış. Gökkuşağının üzerinde parlayan bir kapı varmış. Pofuduk, Ela'ya yaklaşarak, "Bu kapı seni bir başka rüya macerasına götürecek. Ama cesur olmalısın, çünkü bu kapının arkasında seni heyecan verici bir keşif bekliyor!" demiş.
Ela, biraz ürkek ama aynı zamanda çok meraklıymış. "Peki, neyle karşılaşacağım?" diye sormuş. Pofuduk gülümsemiş: "Bunu ancak sen keşfedebilirsin. Haydi, kapıyı aç ve gör!"
Ela, gökkuşağının üzerine tırmanmış ve kapıyı açmış. Kapının ardında, yıldızlarla kaplı bir deniz varmış. Bu denizde yüzen balıklar, gökyüzündeki yıldızlar gibi ışıl ışıl parlıyormuş. Ela, suya adım atar atmaz, bir yıldız balığı yanına yüzmüş ve "Merhaba Ela! Ben seni bekliyordum. Beni takip et, sana en parlak yıldızın sırrını göstereceğim," demiş.
Ela, yıldız balığını takip etmiş. Yıldızlarla dolu bu deniz, huzur verici bir ışıltıyla parlıyormuş. Bir süre sonra, devasa bir yıldız adasına ulaşmışlar. Ada, binlerce minik ışıkla kaplıymış. Yıldız balığı, Ela'ya dönerek, "Burada her çocuk, kendi rüyasını bulur. Şimdi gözlerini kapat ve en çok istediğin şeyi düşün," demiş.
Ela, gözlerini kapatmış ve "Dünyadaki bütün çocukların mutlu olmasını istiyorum," diye içinden geçirmiş. Gözlerini açtığında, ada birdenbire rengârenk çiçeklerle dolmuş. Çiçeklerin her biri bir çocuğun yüzüne dönüşmüş ve hepsi gülümsüyormuş. Yıldız balığı, "Senin dileğin çok özel, Ela. Bu ada artık senin rüya adan. Her gece buraya dönebilirsin," demiş.
Ela, bu harika rüya dünyasında geçirdiği zaman boyunca hem eğlenmiş hem de öğrenmiş. Cesur olmanın, hayal kurmanın ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu anlamış. Pofuduk, Ela'ya veda ederken, "Unutma Ela, hayal gücün seni her zaman en güzel yerlere götürecek," demiş.
Ela, sabah gözlerini açtığında, yüzünde kocaman bir gülümseme varmış. Artık uyumaktan korkmuyormuş. Çünkü her gece, rüya dünyasında onu bekleyen güzel maceralar olduğunu biliyormuş.
Ve böylece, Minik Pofuduk ve Ela'nın hikâyesi mutlu bir sonla bitmiş. Ama Rüya Diyarı'nda maceralar asla bitmezmiş. Kim bilir, belki bir gece Minik Pofuduk sizin odanıza da gelir ve sizi kendi rüya maceranıza götürür...
Arkadaşlarınla Paylaş