Peri Masalları Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede, peri masallarının gerçek olduğu bir yerde, küçük bir kız yaşardı.
Adı Leyla idi ve en büyük hayali peri olmaktı.
Leyla, her gün ormana gider ve perileri arardı.
Ama ne kadar çok arasa da, hiçbirini bulamazdı.
Bir gün, ormanda yine perileri ararken, karşısına yaşlı bir kadın çıktı.
Kadın, Leyla'ya gülümsedi ve ona bir hediye verdi.
Hediye, küçük bir kolyeydi.
Kolyenin ucunda, parlak bir taş vardı.
"Bu kolye senin için çok özel, sevgili Leyla." dedi kadın.
"Bu kolye sayesinde, perileri görebilecek ve onlarla konuşabileceksin.
Ama bunun için bir şart var.
Bu kolyeyi sadece iyi niyetle kullanmalısın.
Eğer kötü niyetle kullanırsan, büyüsü bozulur ve periler seni asla affetmez.
" Leyla, kadına teşekkür etti ve kolyeyi boynuna taktı.
Sonra, ormanda koşmaya başladı.
Ve gördükleri karşısında şaşırdı kaldı.
Ağaçların arasında, renk renk kanatlarıyla periler uçuşuyordu.
Çiçeklerin üzerinde, küçük cinler oynuyordu.
Dere kenarında, su perileri şarkı söylüyordu.
Leyla, çok mutlu oldu ve perilerle arkadaş olmaya çalıştı.
Periler de onu sevdiler ve ona ormanın sırlarını anlattılar.
Leyla, her gün ormana gidip perilerle vakit geçirdi.
Onlarla oyunlar oynadı, dans etti, şarkı söyledi.
Ama zaman geçtikçe, Leyla'nın aklına kötü düşünceler girmeye başladı.
Perilerin güzelliğini ve gücünü kıskandı.
Onlar gibi olmak istedi.
Ve kolyenin büyüsünü kullanarak, perilerin kanatlarını çalmaya karar verdi.
Bir gün, ormana gittiğinde, perilerden birine yaklaştı ve ona sarıldı.
Perinin kanadını tuttu ve çekti.
Peri acı içinde çığlık attı ve kanadını bırakmasını istedi.
Ama Leyla dinlemedi ve diğer kanadını da çekti.
Perinin kanatları kopunca, Leyla onları kendine taktı ve uçmaya başladı.
Ama çok geçmeden, kolyenin taşı karardı ve büyüsü bozuldu.
Leyla birden yere düştü ve perileri göremez oldu.
Periler ise çok üzüldüler ve Leyla'ya çok kızdılar.
Onu asla affetmediler ve onu ormandan kovdular.
Leyla ise pişman oldu ama artık çok geçti.
Perileri bir daha asla göremedi.
Arkadaşlarınla Paylaş