Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarların birinde, yeşil yapraklı ağaçlarla dolu, rengârenk çiçeklerin açtığı, kuşların cıvıl cıvıl öttüğü bir orman varmış. Bu ormanda, Kurnaz Tilki ve Komik Tavşanlar yaşarmış. Kurnaz Tilki, adından da anlaşılacağı üzere, ormanın en kurnaz hayvanıymış. Komik Tavşanlar ise ormanın en neşeli ve şakacı canlılarıymış.
Bir gün, Kurnaz Tilki, ormanın derinliklerinde dolaşırken Komik Tavşanlar'ı görmüş. Tavşanlar, bir grup halinde toplanmış, hoplaya zıplaya eğleniyorlarmış. Tilki, onların bu kadar neşeli olmasını merak etmiş ve yanlarına gitmeye karar vermiş.
Tilki yanlarına geldiğinde, tavşanların bir palyaço gibi giyindiğini ve birbirlerine şakalar yaptığını görmüş. Bir tavşan, başına büyük bir şapka takmış, diğer bir tavşan ise komik bir burun ve devasa ayakkabılar giymiş. Tavşanlar, birbirlerine su dolu balonlar atarak gülüp eğleniyorlarmış.
Tilki, tavşanlara yaklaşarak, "Merhaba Tavşanlar! Ne kadar da eğlenceli görünüyorsunuz. Aranıza katılabilir miyim?" demiş.
Tavşanlar bir anda durup Tilki'ye bakmışlar. Aralarındaki en komik olanı, Mavi Kulaklı Tavşan, öne çıkarak, "Tabii ki Tilki! Ama önce bir komik şaka yapmalısın, yoksa aramıza katılamazsın," demiş.
Tilki biraz düşünmüş ve sonra aklına parlak bir fikir gelmiş. Yerden bir avuç toprak alıp elleriyle yuvarlamış ve bir süre sonra havaya fırlatmış. Toprak, bir anda rüzgarla birlikte tavşanların üzerine düşmeye başlamış. Tavşanlar toprak yağmuru altında kahkahalarla gülmeye başlamışlar. Bu şakayı çok komik bulmuşlar.
Mavi Kulaklı Tavşan, "Harika Tilki! Gerçekten komik bir şaka yaptın. Aramıza hoş geldin!" demiş.
Tilki, tavşanların arasına katılmış ve birlikte eğlenmeye başlamışlar. Her gün yeni bir şaka yaparak birbirlerini güldürüyorlarmış. Bir gün, Tavşanlar, Tilki'ye yeni bir şaka öğretmek istemişler. Bu şaka, Tavşanların en sevdiği şakaymış: Saklambaç Şakası.
Tavşanlar, ormanda saklanacak ve Tilki onları bulmaya çalışacakmış. Ancak tavşanlar saklanırken komik sesler çıkararak, Tilki'yi güldürmeye çalışacaklarmış. Tilki, tavşanların bu fikrini kabul etmiş ve oyun başlamış.
Tilki gözlerini kapatmış ve saymaya başlamış: "Bir, iki, üç..." Tavşanlar hızla saklanacak yerler aramışlar. Kimi bir ağacın arkasına, kimi çalıların içine, kimi ise büyük bir kayanın arkasına saklanmış. Ancak saklanırken sürekli komik sesler çıkarıyorlarmış. Biri "Boing!" derken, diğeri "Cıv cıv!" diye sesler çıkarıyormuş. Tilki saymayı bitirip gözlerini açtığında, kahkahalarla gülmeye başlamış.
Tilki, komik seslerin geldiği yönlere doğru gitmiş. İlk olarak, büyük bir kayanın arkasından gelen "Vızz!" sesini duymuş. Kayanın arkasına baktığında, orada gizlenen tavşanı bulmuş. Tavşan, "Yakalandım!" diyerek gülmeye başlamış. Tilki de ona katılmış ve birlikte diğer tavşanları aramaya devam etmişler.
Çalıların arasından gelen "Miyav!" sesini duyduğunda, oraya doğru ilerlemiş. Çalılara yaklaştığında, bir tavşanın kuyruğunu görmüş ve onu da yakalamış. Tavşan, "Seni kandırdım!" diyerek gülmüş. Tilki de gülerek ona katılmış.
Son olarak, ağacın arkasından gelen "Hop hop!" sesini duymuş. Ağaca doğru yaklaştığında, ağacın arkasında saklanan tavşanı bulmuş. Tavşan, "Ah, yakalandım!" demiş ve gülmeye başlamış. Tilki de kahkahalarla gülerek ona katılmış.
Bu oyun, Tilki ve Tavşanlar için çok eğlenceli geçmiş. Tilki, Tavşanlar sayesinde gülmenin ve eğlenmenin ne kadar güzel olduğunu öğrenmiş. Tavşanlar da Tilki'nin aralarına katılmasından çok mutlu olmuşlar.
Tilki, artık her gün Tavşanlar'la birlikte eğleniyor, komik şakalar yapıyor ve gülüyormuş. Tavşanlar, Tilki'yi ormanın en neşeli hayvanı yapmışlar. Artık ormanda, Tilki ve Tavşanlar'ın kahkahaları eksik olmuyormuş.
Ve böylece, Kurnaz Tilki ve Komik Tavşanlar, ormanda mutlu mesut yaşamışlar. Her gün yeni şakalar yaparak, ormanın en neşeli köşesi olmuşlar. Onların bu neşesi, ormandaki diğer hayvanlara da bulaşmış ve herkes mutlu bir yaşam sürmüş.
Gökkuşağı gibi rengârenk bir hayatın içinde, Kurnaz Tilki ve Komik Tavşanlar, arkadaşlıkları ve neşeleriyle ormanı cıvıl cıvıl yapmaya devam etmişler.
Ve masal burada bitmiş. Ama belki de bir gün, bu neşeli ormanın derinliklerinde, başka maceralar yaşanmış olabilir, kim bilir?
Arkadaşlarınla Paylaş