Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir ormanın kenarında minik bir köy varmış. Bu köyde yaşayan insanlar birbirlerine çok bağlı, yardımsever ve iyilik doluymuş. Köyün ortasında küçük, sevimli bir evde yaşayan Melis adında bir kız çocuğu varmış. Melis, güler yüzlü, nazik ve her zaman başkalarına yardım etmeyi seven bir çocukmuş.
Bir gün, Melis ormanda yürüyüşe çıkmış. Kuşların cıvıltısını dinleyerek, çiçeklerin renklerine hayran kalarak ilerlerken, bir çalıdan gelen hıçkırık seslerini duymuş. Sesin geldiği yere doğru ilerlemiş ve bir ağacın altında oturan küçük bir sincap görmüş. Sincap ağlıyormuş. Melis hemen yanına gitmiş ve nazikçe sormuş, "Merhaba, neden ağlıyorsun?"
Sincap gözyaşlarını silerek, "Kış için topladığım bütün yiyecekler kayboldu. Şimdi ne yapacağımı bilemiyorum," demiş. Melis, sincabın haline çok üzülmüş ve ona yardım etmeye karar vermiş. "Endişelenme," demiş Melis. "Sana kış için yeni yiyecekler toplamana yardım ederim."
Melis ve sincap birlikte ormanda dolaşarak fındık, meşe palamudu ve çeşitli meyveler toplamaya başlamışlar. Melis yorulmuş olsa da, sincabın yüzündeki mutluluğu görmek onu çok mutlu etmiş. Gün sonunda, sincap Melis'e teşekkür ederek, "Sen gerçekten çok iyi birisin. Bana çok büyük bir iyilik yaptın," demiş.
Melis eve dönerken, yolun kenarında yaşlı bir adamın ağır bir yük taşımaya çalıştığını görmüş. Hemen yaşlı adamın yanına gitmiş ve "Size yardım edebilir miyim?" diye sormuş. Yaşlı adam, Melis'in teklifini kabul etmiş ve birlikte yükü köye taşımışlar. Adam, Melis'e teşekkür etmiş ve "Senin gibi nazik ve yardımsever biriyle tanışmak çok güzel," demiş.
Ertesi gün, Melis okuldan dönerken, küçük bir çocuğun ağladığını görmüş. Çocuk, köpeğini kaybetmiş ve onu bulamıyormuş. Melis, çocuğun yanına giderek, "Merak etme, birlikte köpeğini buluruz," demiş. Melis ve çocuk köyde dolaşarak köpeği aramaya başlamışlar. Sonunda, köpeği bir bahçede oynarken bulmuşlar. Çocuk, Melis'e sarılarak teşekkür etmiş ve "Sen gerçek bir kahramansın," demiş.
Melis'in iyilik dolu davranışları, köyde hızla yayılmış. Herkes, onun ne kadar yardımsever ve iyi kalpli olduğunu konuşur olmuş. Melis, yaptığı iyiliklerle sadece insanlara değil, aynı zamanda hayvanlara ve doğaya da yardım ediyormuş. Onun bu davranışları, köydeki diğer çocuklara da ilham vermiş. Artık köydeki herkes, Melis gibi iyilik yapmaya, başkalarına yardım etmeye ve çevrelerindeki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyormuş.
Bir gün, köyün yaşlı bilgesi, Melis'i yanına çağırmış. "Melis," demiş bilge, "Senin yaptığın iyilikler, sadece bu köyde değil, çevredeki diğer köylere de yayılıyor. Senin yardımseverliğin, kalbindeki iyilik, insanların birbirine olan güvenini ve sevgisini artırıyor. Senin gibi birinin olması, bu dünyayı daha güzel bir yer yapıyor."
Melis, bilgenin sözlerinden çok etkilenmiş ve onunla gurur duymuş. Ancak, iyilik yapmanın sadece bir kişiyi mutlu etmekle kalmayıp, birçok insanın hayatına dokunduğunu anlamış. Melis, bu farkındalıkla daha da fazla iyilik yapmaya karar vermiş.
Bir gün, köyde büyük bir festival düzenlenmiş. Herkes festivalde buluşmuş, şarkılar söylemiş, oyunlar oynamış ve birlikte vakit geçirmiş. Festivalin sonunda, köyün bilgesi sahneye çıkmış ve Melis'i yanına çağırmış. "Bu festival, Melis'in iyilik dolu kalbinin ve yardımseverliğinin bir kutlamasıdır," demiş bilge. "O, hepimize iyiliğin ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Melis'e hep birlikte teşekkür edelim."
Herkes Melis'i alkışlamış ve ona teşekkür etmiş. Melis, bu sevgi ve takdir karşısında çok mutlu olmuş. Ancak, onun için en büyük ödül, insanların yüzündeki gülümsemeleri görmekmiş. Melis, iyiliğin gücünü bir kez daha anlamış ve iyilik yapmanın getirdiği mutluluğu hissetmiş.
Melis'in hikayesi, köydeki herkesin kalbinde derin izler bırakmış. İnsanlar, birbirlerine daha fazla yardım etmeye, iyilik yapmaya ve paylaşmaya başlamış. Köy, artık daha mutlu ve daha sevgi dolu bir yer olmuş. Melis, yaptığı iyiliklerle sadece köyünü değil, çevresindeki dünyayı da değiştirmiş.
Ve böylece, Melis ve köydeki insanlar, iyiliğin ve yardımseverliğin önemini anlayarak, mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamışlar. Onların hikayesi, nesilden nesile aktarılmış ve iyiliğin ne kadar güçlü ve değerli bir şey olduğunu herkese göstermiş. Masal bu ya, herkes, Melis'in hikayesinden ilham alarak, kendi hayatlarında da iyilik yapmanın ve paylaşmanın önemini hatırlamış.
Masal burada bitse de, Melis'in iyilik dolu kalbi ve yardımseverliği, her zaman hatırlanacak ve örnek alınacak bir davranış olarak kalmış. Ve böylece, iyilik ve yardımseverlik, dünya üzerinde her zaman var olmaya devam etmiş.
Sonunda, Melis ve ailesi, köydeki diğer insanlar ve hayvanlar, hep birlikte mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamışlar. İyiliğin gücü, onları her zaman bir arada tutmuş ve kalplerinde sevgi dolu bir yer açmış. İşte böyle, iyilik dolu bir dünyada herkes, birbirine destek olarak mutlu bir yaşam sürmüş. Ve masal burada son bulmuş.
Arkadaşlarınla Paylaş