Uzak diyarların birinde Keloğlan adında bir genç yaşarmış. Keloğlan’ın yüzü hep gülücüklerle dolu, yüreği ise merakla dolup taşardı. Kimi zaman etrafındaki her şeyi keşfetmek, kimi zaman da yardıma muhtaç olanlara el uzatmak için günlerce yollara düşer, maceralar yaşarlardı.
Bir gün Keloğlan, köyündeki yaşlı bir kadının yardımına koştu. Kadın güzel bir peri olup periler ülkesinden gelmiş, yaşlılık günlerini köyde huzur içinde geçirmek istemişti. Ancak köydeki kötü kalpli bir dev, peri kadının güzel bahçesini talan edip onu ürkütüyordu.
Keloğlan, peri kadının hikayesini dinlediğinde hemen harekete geçmeye karar verdi. Önce babasından alabildiği yardımı toplayarak peri kadının bahçesindeki zararlıları temizledi. Ardından devin kötülüklerinden peri kadını korumak için cesurca planlar yaptı.
Ve işte, Keloğlan’ın peri kadına yardım etmek için çıktığı bu yolculuk, onu büyük bir maceranın içine sürükleyecekti. Peri ülkesine doğru yola çıkan Keloğlan, bilmediği bir dünyanın sırlarını keşfetmek için sabırsızlanıyordu.
Keloğlan, peri kadını korumak için yola çıkmıştı. İlerledikçe karşısına çıkan engeller onu yıldırmadı, aksine daha da cesaretlendirdi. Yol boyunca birçok güçlükle karşılaştı. Ormanın derinliklerinde gizemli yaratıklarla mücadele etti, vahşi doğanın zorlu koşullarına meydan okudu. Ancak her seferinde azmini kaybetmedi, peri kadının yanına ulaşmak için kararlı bir şekilde ilerledi.
Bir gece, karanlık ormanda yıldızlar Keloğlan’ın yolunu aydınlatıyordu. Birden gökyüzünde parlayan bir ışık belirdi. Keloğlan merakla o ışığın peşine düştü ve uzakta, devlerin krallığı olarak bilinen bir dağın eteklerine ulaştı. Dağın zirvesinde devlerin devasa bir kalesi yükseliyordu. Keloğlan, peri kadının bu devlerin elinde olduğunu fark ederek yüreğindeki cesareti topladı ve kaleye doğru ilerledi.
Kale kapısında devlerin gözcüleriyle karşılaşan Keloğlan, kılıcını kuşanıp kendisini savunmaya kararlıydı. Ancak beklenmedik bir anda gözcülerle savaşmak zorunda kaldı. Zorlu bir mücadele sonrasında kaleye gizlice girdi ve içerde peri kadını aramaya başladı. Koridorlarda dolaşırken devlerin karanlık planlarını duydu ve peri kadının hayatının tehlikede olduğunu anladı.
Peri kadını bulduğunda onu kurtarmak için hemen harekete geçti. Ancak devlerin lideri Keloğlan’ın varlığını fark edip onun peşine düştü. Kale içinde nefes kesen bir kaçış başladı. Keloğlan, cesareti ve zekası sayesinde tuzaklardan kurtulmayı başardı ve peri kadını devlerin elinden kurtardı.
Ani bir patlama sesi duyuldu ve kale titremeye başladı. Keloğlan, devlerin liderinin öfkesini üzerlerine çekmişti. Kale yıkılmaya başladı ve Keloğlan hızla peri kadını kurtarmak için dışarı çıkmaya çalıştı. Ancak devlerin lideri, onları durdurmak için son bir hamle yaparak Keloğlan’ın önüne devasa bir engel çıkardı.
Keloğlan, karşısındaki devasa engel karşısında duraksamadı. Hızla etrafına baktı ve bir plan yapmaya karar verdi. Elindeki son gücüyle devlerin liderine doğru atıldı ve onun dikkatini dağıtarak peri kadını kurtarmak için son bir çaba harcadı. İşte o an, Keloğlan’ın içindeki cesaretin ve sevginin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösterdi.
Keloğlan, son gücüyle devlerin liderine doğru atıldı ve onun dikkatini dağıtarak peri kadını kurtarmak için son bir çaba harcadı. Devlerin lideri, Keloğlan’ın kararlılığını görünce öfkeyle salladığı dev kılıcıyla Keloğlan’a saldırdı. Ancak Keloğlan, hızla eğilerek kılıcın darbesinden kurtulmayı başardı. Ardından lider devle çetin bir mücadeleye girişti.
Çevredeki yıkıntılar arasında devlerin lideriyle Keloğlan arasındaki mücadele giderek şiddetlendi. Keloğlan’ın cesareti ve becerisi karşısında lider dev bile şaşkına dönmüştü. Bu sırada peri kadın da Keloğlan’a destek olmak için elinden geleni yapıyordu. Sonunda, uzun ve zorlu bir mücadelenin ardından Keloğlan, devlerin liderini alt etmeyi başardı.
Kaledeki sessizlik, Keloğlan’ın nefes nefese durduğu anlaşıldığı anda yıkıldı. Çünkü devlerin liderinin yenilgisi, kaledeki diğer devleri öfkelendirmişti. Bir anda, devlerin kükremesiyle kale yıkılmaya başladı. Keloğlan, peri kadını alıp hızla dışarı koşmaya çalıştı. Ancak yıkıntılar arasında ilerlemek zorundaydı.
Güçlükle ilerlerken Keloğlan’ın aklına bir fikir geldi. Kale yıkılırken üzerlerine devasa bir duvarın düşmek üzere olduğunu fark etti. Hemen peri kadını korumak için onu sırtına alıp koşmaya devam etti. Son anda, dev duvarın altından sıyrılarak dışarıya çıkmayı başardılar.
Güvende olduklarını anladıklarında peri kadın Keloğlan’a minnettar bir şekilde teşekkür etti. “Senin cesaretin ve yardımseverliğin sayesinde kurtuldum. Sana bir armağanım var.” dedi peri kadın ve sihirli değnek hediye etti Keloğlan’a. Bu değnek, tüm kötülüklere karşı koruma sağlayacak ve Keloğlan’ın her zaman yardım etmesine olanak verecekti.
Keloğlan, peri kadına teşekkür ederek ayrıldı ve yola çıktı. Artık geriye dönme vakti gelmişti. Köyüne döndüğünde herkes Keloğlan’ın başarısını coşkuyla karşıladı. Peri kadını devlerin elinden kurtardığı haberini duyan köy halkı da ona minnettarlık gösterdi. Keloğlan, yine gülücüklerle dolu bir yürekle etrafındaki herkese yardım etmeye devam edecekti.
Arkadaşlarınla Paylaş