İyi Kalpli Keloğlan
Bir varmış, bir yokmuş, hiç kuşkusuz her zaman ki gibi zamanın başında... Kalabalık bir köyde, adı Güzelköy olan bir yerde yaşayan bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı ise Keloğlan imiş. İsmini, kel olan saçlarından almış.
Keloğlan, oldukça iyi huylu ve yardımsever bir çocuktu. Köydeki herkes onun güzel kalbini ve neşeli karakterini seviyordu. Keloğlan'ın en büyük hayali, köyünü mutlu etmekti. Bu yüzden her gün başkalarına yardım etmek ve iyi davranmak için çaba harcıyordu.
Bir gün, Keloğlan içindeki merak duygusuyla köylerinin dışındaki şehre gitmeye karar verdi. Yol boyunca karşısına bir orman çıktı. Ormanda yürümeye başladığında, gözleriyle göremediği bir ses duydu.
"Yardım... Yardım edin!" diyen sesi takip ederek, Keloğlan bir ağaca bağlı bir tavşan buldu. Tavşan, tıpkı Keloğlan gibi, kendini serbest bırakmalarına yardım etmesini rica etti.
Keloğlan hemen tavşanın bağını çözdü ve tavşan minnettarlıkla teşekkür etti. "Senin iyilik dolu kalbini hissettim. Sana bir dileğim var, istediğin neyse onu sana vermek istiyorum" dedi.
Keloğlan, şaşkınlıkla dileğini düşündü ve "Bütün köyüm için hayvanlarla konuşabilme yeteneğine sahip olmayı istiyorum. Böylece onlara yardım edebilir ve onları daha iyi anlayabilirim" diye yanıtladı.
Tavşan, Keloğlan'ın dileğini yerine getirdi ve Keloğlan artık hayvanlarla konuşabiliyordu. Bu yetenek sayesinde çöllerde kaybolan deve yavrularını bulabildi, ormanda kaybolan tilki yavrusunu annesine teslim edebildi ve köylülerin tarlalarını zararlı böceklerden korumak için kuşlara rehberlik edebildi.
Bir gün, köyünün dışındaki bir çiftliğe gittiğinde, çiftliğin sahibi olan yaşlı bir kadınla tanıştı. Kadın, köydeki çocukların her gün aç kaldıklarını ve yiyecek bulmakta zorlandıklarını anlattı.
Keloğlan, hayvanlarla yaptığı bir anlaşma sayesinde onunla konuşabildiğinden köydeki hayvanlara danışmaya karar verdi. Hayvanlarla bir araya gelerek, gıda kaynaklarını paylaşmaya karar verdiler. Köye geri döndüğünde, hayvanlarla birlikte yiyecek toplama kampanyası başlattı.
Sonunda, Keloğlan'ın liderliğindeki köylülerin yardımları ve hayvanların rehberliğiyle, köyde hiçbir çocuk aç kalmadı. Köylüler, Keloğlan'ı minnetle kutladı ve ona "İyi Kalpli Keloğlan" adını taktı.
Artık Keloğlan, köyünde herkesin takdir ettiği bir kahramandı. Herkes ona minnettarlık duyuyordu ve Keloğlan da, yardım etmenin ve iyi kalpli olmanın gerçek mutluluğu olduğunu keşfetti.
Ve şimdi, Keloğlan'ın hikayesi burada son buluyor. Masal, "İyi Kalpli Keloğlan" ile bitiyor. Ancak unutma, sen de Keloğlan gibi yardımsever ve iyi kalpli olabilirsin. Kim bilir, belki de sen de kendi masalını yazarsın!
Arkadaşlarınla Paylaş