Çok uzaklarda, gözle görülemeyen bir diyarda, Işıltılı Orman adında büyülü bir yer vardı. Bu ormanın tam ortasında, Işıltılı Kanatlar adında güzel bir peri yaşardı. Işıltılı Kanatlar'ın kanatları, gökkuşağının tüm renklerini taşır, güneş ışığında pırıl pırıl parlardı. Ama onun asıl ünü, muhteşem şarkı söyleme yeteneğinden gelirdi.
Her sabah güneş doğarken, Işıltılı Kanatlar en yüksek ağacın tepesine çıkar ve tüm ormana şarkılar söylerdi. Onun melodileri o kadar güzeldi ki, çiçekler daha canlı açar, ağaçlar daha yeşil olur, kuşlar onunla birlikte şakırdı. Ormanın tüm sakinleri, Işıltılı Kanatlar'ın şarkılarıyla güne başlamayı severdi.
Bir gün, Işıltılı Orman'ın üzerine aniden karanlık bir gölge düştü. Gökyüzü grileşti, çiçekler solmaya başladı, ağaçların yaprakları dökülmeye başladı. Ormanın tüm neşesi ve canlılığı kaybolmuştu sanki.
Işıltılı Kanatlar hemen Peri Kraliçesi'nin sarayına uçtu. Sarayın kapılarını açtığında, gördüğü manzara karşısında şok oldu. Peri Kraliçesi, kristal tahtında oturmuş, donuk gözlerle boşluğa bakıyordu. Sanki tüm enerjisi çekilmiş gibiydi.
Kraliçe'nin baş danışmanı Peri Bilge, Işıltılı Kanatlar'a durumu açıkladı: "Kötü Büyücü Karanlık Gölge, krallığımıza saldırdı. Kraliçemizi ve tüm ormanı lanetledi. Bu lanet, ormanın ve sakinlerinin tüm enerjisini ve neşesini çalıyor."
Işıltılı Kanatlar, bu duruma çok üzüldü. Ama hemen cesaretini topladı ve "Bu laneti nasıl kaldırabiliriz?" diye sordu.
Peri Bilge derin bir nefes aldı ve "Laneti kaldırmak için üç büyülü nesneye ihtiyacımız var: Elmas Kadeh, Gökkuşağı İncisi ve Yıldızlar Tohumu. Bu üç nesneyi bir araya getirirsek, Karanlık Gölge'nin lanetini kırabiliriz. Ama bu nesneleri bulmak çok tehlikeli olacak."
Işıltılı Kanatlar tereddüt etmeden "Ben gideceğim!" dedi. "Ormanımızı ve Kraliçemizi kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım."
Bu sırada, Işıltılı Kanatlar'ın en yakın arkadaşları Peri Sedef ve Peri Topaz içeri girdi. Sedef'in gümüş renkli kanatları, Topaz'ın ise altın sarısı kanatları vardı. "Biz de seninle geliyoruz!" dediler bir ağızdan.
Üç arkadaş hemen yolculuk hazırlıklarına başladı. Yanlarına büyülü tozlar, sihirli iksirler ve cesur yüreklerini aldılar. Ertesi sabah şafak sökerken yola çıktılar.
İlk durakları, Elmas Kadeh'in bulunduğu Ejderha Dağı'ydı. Dağa yaklaştıkça hava ısınmaya başladı. Dağın eteklerinde lavlar akıyor, tepesinde ise kocaman bir ejderha yaşıyordu: Altın Alev.
Işıltılı Kanatlar ve arkadaşları cesurca dağa tırmandılar. Tepede Altın Alev'le karşılaştıklarında, ejderha öfkeyle kükredi: "Kim cesaret edebilir benim dağıma gelmeye?"
Işıltılı Kanatlar bir adım öne çıktı ve nazikçe konuştu: "Biz Işıltılı Orman'dan geliyoruz, sevgili Altın Alev. Ormanımız büyük bir tehlike altında ve Elmas Kadeh'e ihtiyacımız var. Lütfen bize yardım eder misin?"
Altın Alev biraz yumuşadı ve "Peki, size Elmas Kadeh'i vereceğim ama bir şartla. Benim için Ateş Çiçeği'ni bulmalısınız. Bu çiçek, dağın en tehlikeli yanardağında yetişiyor ve ben onu almaya gidemiyorum."
Üç arkadaş birbirlerine baktı ve başlarını salladılar. Yanardağa gittiler, tehlikeli lavları aştılar ve sonunda Ateş Çiçeği'ni buldular. Çiçeği Altın Alev'e getirdiklerinde, ejderha çok mutlu oldu ve onlara Elmas Kadeh'i verdi.
Sonraki durakları, Gökkuşağı İncisi'nin bulunduğu Renkli Orman'dı. Burası normalde rengarenk olan bir ormandı ama şimdi tüm renkler solmuş, her yer griye bürünmüştü.
Ormanın derinliklerinde Renkli Periler'le karşılaştılar. Bu periler çok üzgündü çünkü renklerini kaybetmişlerdi. Işıltılı Kanatlar onlara "Neden böyle oldu?" diye sordu.
Renkli Periler'in lideri iç çekerek anlattı: "Biz renkleri korumakla görevliydik ama Karanlık Gölge gelip hepsini çaldı. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz."
Işıltılı Kanatlar düşündü ve "Size bir teklifim var," dedi. "Ben size şarkı söyleyeceğim, siz de bu şarkıyla dans edeceksiniz. Eğer dans ederken kendinizi mutlu hissederseniz, belki renkleriniz geri gelir."
Işıltılı Kanatlar şarkı söylemeye başladı. Melodisi o kadar güzeldi ki, Renkli Periler dayanamayıp dans etmeye başladı. Dans ettikçe, yavaş yavaş renkleri geri gelmeye başladı. Sonunda tüm orman eski canlı renklerine kavuştu.
Renkli Periler çok mutlu oldu ve Işıltılı Kanatlar'a teşekkür olarak Gökkuşağı İncisi'ni verdiler.
Son olarak, Yıldızlar Tohumu'nu bulmak için gökyüzüne yükseldiler. Uzayın derinliklerinde, Yıldız Perileri'nin yaşadığı bir gezegene ulaştılar.
Yıldız Perileri onları karşıladı ve neden geldiklerini sordu. Işıltılı Kanatlar durumu anlattığında, Yıldız Perileri üzüldü. "Yıldızlar Tohumu çok değerlidir," dediler. "Onu size verebiliriz ama karşılığında sizden bir şey isteyeceğiz. Bizim için yeni bir yıldız yaratmalısınız."
Işıltılı Kanatlar ve arkadaşları bu görevi kabul etti. Yıldız Perileri onlara yıldız tozu verdi. Üçü birlikte ellerini birleştirdi, gözlerini kapadı ve tüm güçleriyle dilediler. Birden, ellerinin arasında küçük bir ışık belirdi. Bu ışık büyüdü, parladı ve sonunda yeni bir yıldız oldu.
Yıldız Perileri çok etkilendi ve onlara Yıldızlar Tohumu'nu verdiler.
Üç arkadaş, üç büyülü nesneyi de toplayınca hemen Işıltılı Orman'a döndü. Ama Karanlık Gölge onları bekliyordu. "Siz kim oluyorsunuz da benim planlarımı bozmaya çalışıyorsunuz?" diye gürledi.
Işıltılı Kanatlar cesurca öne çıktı. "Biz bu ormanın ve tüm canlıların dostlarıyız. Senin kötülüğüne izin vermeyeceğiz!" dedi ve şarkı söylemeye başladı.
Şarkısı o kadar güzeldi ki, Elmas Kadeh, Gökkuşağı İncisi ve Yıldızlar Tohumu parlamaya başladı. Üç nesnenin gücü birleşti ve Karanlık Gölge'yi kuşattı. Karanlık Gölge çığlık atarak yok oldu.
Lanet kırılmıştı! Orman tekrar canlandı, çiçekler açtı, ağaçlar yeşerdi. Peri Kraliçesi uykusundan uyandı ve Işıltılı Kanatlar ile arkadaşlarına teşekkür etti.
O günden sonra, Işıltılı Orman her zamankinden daha güzel ve neşeli oldu. Işıltılı Kanatlar'ın şarkıları artık sadece sabahları değil, gün boyu duyuluyordu. Ve tüm orman sakinleri, cesaretin, dostluğun ve müziğin gücünü hiç unutmadı.
İşte böylece, Işıltılı Kanatlar ve arkadaşlarının büyük macerası sona erdi. Ama onların kahramanlığı, Işıltılı Orman'da nesilden nesile anlatılan bir efsane haline geldi. Kim bilir, belki bir gün siz de Işıltılı Orman'ı ziyaret eder ve bu cesur perilerin şarkılarını duyarsınız!
Arkadaşlarınla Paylaş