Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda, büyük ağaçlarla kaplı, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, birçok hayvanın yaşadığı mutlu bir hayvanlar alemi varmış. Bu orman, o kadar güzelmiş ki, kuşların cıvıltısı her sabah tüm canlıları uyandırır, dere kenarında oyunlar oynayan yavru hayvanların kahkahası ormanın dört bir yanına yayılırmış. Hayvanlar, birbirleriyle dostça yaşar, her sabah güneşin doğuşuyla yeni bir maceraya başlarlarmış.
Bu ormanda birbirinden farklı, birbirinden sevimli hayvanlar varmış. Filler, zürafalar, maymunlar, tavşanlar, aslanlar, kuşlar, kelebekler ve daha nicesi... Hepsi bir arada, barış içinde yaşarmış. Ormanın lideri ise Bilge Aslan Kral Leo'ymuş. Leo, büyük ve güçlü bir aslanmış ama gücünü asla kötüye kullanmaz, ormandaki her hayvanın iyiliğini düşünürmüş. Her sorun çıktığında çözüm bulur, ormanın huzurunu bozan bir durum olduğunda hemen müdahale edermiş.
Bir gün ormanın dört bir yanına bir haber yayılmış: "Büyük Kuru Mevsim Geliyor!" Kuru mevsim, ormanda yaşayan tüm hayvanlar için zor bir dönemmiş. Yağmurların kesildiği, derelerin kuruduğu, yiyecek bulmanın zorlaştığı bir dönemmiş bu. Ormandaki hayvanlar bu durumu duyunca endişelenmişler. Çünkü su ve yiyecek olmadan nasıl yaşayacaklarını bilememişler.
İlk önce Tavşan Miko, endişeyle arkadaşlarına gitmiş. "Ne yapacağız? Kuru mevsim gelince yiyecek bulmak çok zor olacak!" demiş. Ardından, Zürafa Zari, "Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Uzun boynumla ağaçların en yüksek dallarına ulaşabilirim ama yine de yiyecek azalırsa ne yaparım bilmiyorum." diye eklemiş.
Bu sırada Bilge Aslan Kral Leo, olan biteni duyunca tüm hayvanları büyük orman meydanında toplamış. Yavaşça ayağa kalkarak konuşmaya başlamış: "Sevgili dostlarım, kuru mevsim yaklaşıyor ve bunun farkındayız. Ama birlikte çalışırsak, yardımlaşarak bu zor zamanları atlatabiliriz. Hiçbirimiz yalnız değiliz. Orman hepimize yetecek kadar büyük ve güçlü."
Hayvanlar Kral Leo'nun sözlerinden cesaret almış ama yine de nasıl bir plan yapacaklarını bilememişler. Leo, bir an durup düşünmüş ve sonunda parlak bir fikirle gelmiş: "Her hayvan, bu ormanın bir parçası. Hepimiz farklı yeteneklere sahibiz. Birlikte çalışırsak, her sorunun üstesinden gelebiliriz. Şimdi, herkes yeteneklerini kullanarak ormana nasıl yardımcı olabileceğini düşünsün."
Bu fikir hayvanların hoşuna gitmiş. İlk olarak Fil Jumbo, büyük hortumuyla su taşıyabileceğini söylemiş: "Dereler kurusa bile, uzaktaki göllerden hortumumla su taşıyabilirim!" demiş gururla. Maymun Coco, ağaçların tepelerine tırmanarak en yüksek dallardan meyve toplayabileceğini söylemiş. "Ben hızlıyım, en yüksek dallara ulaşabilirim. Meyveleri toplayıp herkese paylaştırırım." demiş.
Küçük tavşan Miko ise biraz düşünmüş ve şöyle demiş: "Ben de toprağı kazarım! Böylece köklerin derinlerine ulaşabilir ve bitkilerin suya erişmesine yardım edebilirim." Zürafa Zari de hemen eklemiş: "Ben de ormandaki yüksek ağaçların yapraklarını toplayıp herkesle paylaşırım. Yüksek dallara sadece ben ulaşabilirim."
Hayvanlar bu planlardan çok memnun kalmışlar. Herkes kendi görevini bilmiş ve kuru mevsim için hazırlıklara başlamış. Fil Jumbo, her gün büyük göllerden su taşımaya başlamış. Hortumuyla suyu ormanın dört bir yanına dağıtmış, böylece ağaçlar kurumamış. Maymun Coco, ağaçların tepelerinden en olgun meyveleri toplayıp arkadaşlarına getirmiş. Tavşan Miko, toprağın derinliklerini kazmış, böylece bitkiler kökleriyle suya ulaşmışlar.
Günler geçtikçe kuru mevsim gelmiş, yağmurlar durmuş, dere suları azalmış ama hayvanlar bu duruma hiç endişelenmemiş. Çünkü birlikte çalışarak, yardımlaşarak her sorunu çözmeyi başarmışlar. Fil Jumbo, Maymun Coco, Tavşan Miko ve Zürafa Zari, Kral Leo'nun verdiği cesaretle hareket ederek ormanı canlı tutmayı başarmışlar.
Kuru mevsimin en zorlu günlerinden birinde, ormanın ortasında büyük bir fırtına kopmuş. Hayvanlar, rüzgarın sert estiği o gün biraz korkmuşlar ama Bilge Aslan Kral Leo, onları sakinleştirmiş: "Dostlarım, bu fırtına geçecek. Tıpkı kuru mevsimin sonunda yağmurların geri döneceği gibi."
Ve gerçekten de Kral Leo haklıymış. Fırtına geçip gitmiş, kuru mevsimin sonu gelmiş ve ilk yağmurlar ormana düşmüş. Hayvanlar, ilk damlaların toprağa düşmesini sevinçle karşılamışlar. Herkes ormanın dört bir yanına dağılıp yağmurun tadını çıkarmış. Bitkiler yeniden filizlenmiş, dereler coşkuyla akmaya başlamış.
O gün, tüm hayvanlar ormanın ortasında büyük bir kutlama yapmışlar. Fil Jumbo, tavşan Miko, maymun Coco, zürafa Zari ve diğer hayvanlar, birbirlerine yardım ederek zorlu bir dönemi atlatmanın sevincini yaşamışlar. Kral Leo, büyük bir gururla hayvanların yanına gelmiş ve onlara şöyle demiş: "Birlikte çalışmanın ve dostluğun gücü, bizi her zaman güçlü kılacak. Bu orman hepimize ait ve birbirimize yardım ettiğimiz sürece hiçbir zorluk bizi yıldıramaz."
Bundan sonra ormanda yaşayan hayvanlar, her yıl kuru mevsim geldiğinde aynı planı uygulamışlar. Herkes görevini bilmiş, yardımlaşmış ve hiçbir zaman zor duruma düşmemişler. Orman, hep canlı kalmış, hayvanlar da dostluklarını ve yardımlaşmalarını sürdürmüşler.
Ve böylece, hayvanlar alemi hep mutlu ve huzurlu bir yer olarak kalmış. Ormanda barış ve dostluk hiç bozulmamış. Hayvanlar, Kral Leo'nun liderliğinde her gün yeni bir maceraya atılmanın mutluluğunu yaşamışlar.
Son.
Arkadaşlarınla Paylaş