Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, rengarenk ağaçların, cıvıl cıvıl kuşların ve şırıl şırıl akan nehirlerin olduğu büyülü bir yer varmış. Bu yerin adı Gökkuşağı Ormanı’ymış. Bu orman o kadar güzelmiş ki, ağaçların yaprakları her gün farklı bir renge bürünür, çiçekler gece parıldar ve gökyüzü her zaman masmavi olurmuş. Ama bu ormanda başka bir sır daha gizliymiş: Burada Uyku Perisi yaşarmış!
Uyku Perisi, her gece çocukların güzel rüyalara dalması için dünyayı dolaşır, uyumakta zorlanan miniklere yardım edermiş. Onun sihirli tozları, en yaramaz çocukların bile göz kapaklarını ağırlaştırır, onları tatlı bir uykuya daldırırmış. Fakat bu gece, Uyku Perisi’nin işi hiç de kolay olmayacakmış. Çünkü Gökkuşağı Ormanı’nda bir sorun varmış.
O gün, güneş batmaya yakın, ormanda yaşayan hayvanlar bir araya toplanmış. Tavşanlar, sincaplar, baykuşlar ve daha niceleri… Hepsi endişeliymiş. Çünkü Gökkuşağı Ormanı’nda her gece ortaya çıkan yıldız ışıkları kaybolmuş! Bu ışıklar olmadan Uyku Perisi, sihrini kullanamaz ve çocuklara yardım edemezmiş.
Uyku Perisi, ormana geldiğinde hayvanların yüzlerindeki endişeyi fark etmiş. Onlara yaklaşmış ve nazikçe sormuş:
“Sevgili dostlarım, neden böyle üzgünsünüz?
Sincap fısıldayarak cevap vermiş:
“Sevgili Uyku Perisi, bu gece yıldız ışıklarımız kayboldu. Artık gökyüzü eskisi gibi parlamıyor. Sen olmadan çocuklar nasıl güzel bir uykuya dalabilir ki?
Uyku Perisi durumu hemen anlamış. Gözlerini kapatmış, derin bir nefes almış ve sihirli değneğini sallamış. Ama hiçbir şey olmamış. Sincap haklıymış yıldız ışıkları olmadan, sihirli tozlar işe yaramıyormuş.
“Telaşlanmayın, demiş Uyku Perisi. “Yıldız ışıklarını bulmak için hep birlikte çalışacağız. Siz benim için çok önemlisiniz. Eğer hepimiz bir araya gelirsek, bu sorunu çözeceğimize inanıyorum.
Hayvanlar bu sıcak sözlerle biraz rahatlamış ama yine de bir çözüm bulmaları gerekiyormuş. O sırada, küçük ve cesur bir tavşan ortaya çıkmış. Adı Pamuk’muş. Pamuk, diğer hayvanlardan biraz farklıymış. Çok meraklı ve korkusuzmuş. Hemen öne çıkmış ve demiş ki:
“Ben yıldız ışıklarını bulmaya yardım ederim! Ama yalnız gitmek istemem. Kim benimle gelir?
Bu cesur teklif karşısında birkaç sincap, bir kirpi ve yaşlı bir baykuş Pamuk’a katılmaya karar vermiş. Uyku Perisi onlara minnettarlıkla bakmış ve “Yolunuz uzun ve zorlu olabilir, ama birlikte olursanız her şeyin üstesinden gelebilirsiniz. Size bir harita vereceğim, demiş.
Uyku Perisi, sihirli değneğiyle havada bir harita çizmiş. Harita, Gökkuşağı Ormanı’nın en gizli köşelerine giden yolları gösteriyormuş. Yıldız ışıklarını bulmak için önce Altın Şelale’ye, sonra Rüya Mağarası’na gitmeleri gerekiyormuş.
Pamuk ve arkadaşları hemen yola koyulmuş. İlk durakları Altın Şelale’ymiş. Şelaleye giden yol yemyeşil çimenlerle kaplıymış ama bir süre sonra patika daralmış ve karanlık bir tünele dönüşmüş. Tünelin içinde her yer karanlıkmış. Pamuk, arkadaşlarına dönüp cesurca, “Korkmayın! Hepimiz birlikteyiz. Eğer birbirimizi kaybetmezsek, bu tüneli kolayca geçeriz, demiş.
Tünelde ilerlerken birdenbire küçük ışıklar yanmaya başlamış. Bunlar ateşböcekleriymiş! Ateşböcekleri, “Merhaba küçük dostlar! Nereye gidiyorsunuz? diye sormuş.
Pamuk her şeyi açıklamış: “Yıldız ışıklarını kaybettik. Çocuklar uyuyamıyor. Uyku Perisi bize yardım ediyor ama ışıkları bulmamız gerekiyor.
Ateşböcekleri, “Biz size yolumuzu aydınlatmak için yardım ederiz, demiş ve yollarına ışık tutmuşlar. Böylece tünelden rahatça çıkmışlar ve Altın Şelale’ye ulaşmışlar.
Altın Şelale, adeta bir masal diyarı gibiymiş. Şelaleden akan su altın gibi parlarmış. Ama şelalenin etrafında bir şey eksikmiş. Normalde burada yıldız ışıklarının yansıması olurmuş ama bu gece su karanlık görünüyormuş.
Pamuk ve arkadaşları, dikkatlice şelalenin etrafını araştırmaya başlamış. Birdenbire yaşlı baykuş bir şey fark etmiş. “Şelalenin arkasında bir mağara var! Belki yıldız ışıkları oradadır, demiş.
Herkes mağaranın girişine doğru ilerlemiş. Ancak mağaranın kapısı sihirli bir şekilde kilitliymiş. Kapının üzerinde bir bilmece yazıyormuş:
“Gecenin karanlığında parlayan nedir? Ama ne güneş ne de aydır.
Pamuk hemen düşünmeye başlamış. Sincaplardan biri, “Bu bir yıldız olmalı! diye bağırmış. Pamuk kapıya yaklaşmış ve “Yıldız! diye cevap vermiş. Aniden mağaranın kapısı açılmış.
Mağaranın içinde küçük bir sandık varmış. Sandığın üzerinde ise yine bir yazı bulunuyormuş:
“Bu kutuyu açmadan önce, kalbinizin ne kadar saf olduğunu gösterin.
Pamuk ve arkadaşları birbirlerine bakmış. Pamuk, “Biz bu yolculuğa kimseyi incitmeden geldik. Kalbimiz saf ve temiz. Çünkü yıldız ışıklarını bulmak istiyoruz, demiş. Sandık bir anda açılmış ve içinden bir ışık huzmesi yükselmiş.
Ama bu sadece küçük bir parçaymış. Yaşlı baykuş, “Bu sadece yıldız ışıklarının bir kısmı. Geri kalanını bulmak için Rüya Mağarası’na gitmeliyiz, demiş.
Yine yola koyulmuşlar. Bu sefer yol daha da zorluymuş. Ama Pamuk ve arkadaşları birbirlerine destek olmuş. Nihayet Rüya Mağarası’na varmışlar. Bu mağaranın girişinde ise bir başka bilmece varmış:
“En tatlı rüyalar nerede saklanır?
Pamuk hemen düşünmüş. “Rüyalar, çocukların kalplerinde saklanır! demiş. Mağaranın kapısı bir anda açılmış ve içeriye girmişler.
Mağaranın içinde dev bir kristal parlıyormuş. Bu kristal, kayıp yıldız ışıklarının kaynağıymış. Pamuk ve arkadaşları kristale yaklaşmış ve birlikte şöyle demişler:
“Bu ışıkları sevgiyle ve barışla geri getirmek istiyoruz.
Kristal, onların isteğini kabul etmiş ve yıldız ışıkları gökyüzüne geri dönmüş. Uyku Perisi, gökyüzünde parlayan yıldızları görünce çok mutlu olmuş. Pamuk ve arkadaşlarına teşekkür etmiş:
“Cesaretiniz ve dostluğunuz sayesinde, çocuklar bu gece güzel rüyalara dalabilecek. Hepinize minnettarım!
O gece, Gökkuşağı Ormanı yeniden ışıl ışıl olmuş. Pamuk ve arkadaşları ise gururla yuvalarına dönmüş. Uyku Perisi, dünyadaki tüm çocukların gözlerini kapatıp tatlı rüyalara dalmasını sağlamış.
Ve böylece, Gökkuşağı Ormanı huzurla uykuya dalmış.
Gökyüzünde parlayan yıldızlar, her çocuğa birer masal fısıldamış.
Gökyüzü hep aydınlık, rüyalar hep güzel olsun diye…
Son.
Arkadaşlarınla Paylaş