Bir varmış, bir yokmuş… Evrenin çok uzaklarında, gözle görülmeyen ama kalple hissedilebilen sihirli bir dünya varmış. Bu dünya "Fairyland" yani "Peri Diyarı" olarak bilinirmiş. Periler, burada mutluluk, neşe ve dostluk içinde yaşarlarmış. Bu dünyanın en sevilen ve yardımsever perisi ise Lila isimli minik bir periydi.
Lila, sabahları güneş doğarken uyanır, arkadaşlarına yardım eder ve çiçeklerin üzerine düşen sabah çiğlerini toplar, doğanın canlanmasına yardımcı olurmuş. Lila'nın kocaman bir kalbi varmış ve herkes ona çok değer verirmiş. Bir sabah, Fairyland’ın en yaşlı peri bilgesi, büyük bir haber duyurmuş. Duyuruya göre, uzaklardaki Işık Ormanı'nda kaybolmuş bir peri yavrusu varmış. Ormanın büyüsünden dolayı yolu bulmak çok zormuş, sadece cesur ve yardımsever bir peri oraya ulaşabilirmiş.
Lila bu haberi duyduğunda hemen yardım etmek istemiş. Hemen yaşlı bilgenin yanına gidip, "Ben o yavru periyi kurtarmak istiyorum. Bana yolu tarif edebilir misiniz?" diye sormuş. Yaşlı bilge, Lila'ya uzun uzun bakmış ve şöyle demiş: "Sevgili Lila, Işık Ormanı’na gidebilmek için sadece cesur değil, aynı zamanda nazik, sabırlı ve iyi niyetli olman gerekiyor. Sana bazı sihirli hediyeler vereceğim. Bu hediyeler zor zamanlarında sana yardımcı olacak." Lila, heyecanla yaşlı bilgeyi dinlemiş.
Bilge, ona üç sihirli nesne vermiş. İlki, bir çift kanatmış. Bu kanatlar sadece iyi kalpli perilerin uçmasını sağlarmış. İkinci hediye, bir ışık topuymuş. Bu ışık topu, en karanlık anlarda bile yolunu aydınlatırmış. Üçüncü hediye ise, bir sevgi çiçeğiymiş. Bu çiçek, sadece Lila iyi bir şey yaptığında açarmış. Lila, hediyeleri alıp bilgeye teşekkür etmiş ve maceraya atılmak için yola çıkmış.
Yol boyunca Lila’nın karşısına farklı engeller çıkmış. İlk olarak, Karanlık Şelale'ye ulaşmış. Şelaleden geçmek için cesur olması gerekiyormuş. Lila, şelalenin dev dalgalarına bakarken biraz korkmuş ama kendi kendine cesaret vererek kanatlarını çırpmış ve şelaleyi aşmayı başarmış. Kanatları ona büyük bir güven vermişti.
Sonra karanlık bir mağaranın önüne gelmiş. Bu mağara, Fairyland’da “Gizemli Mağara” olarak bilinir ve peri halkı oraya gitmeye çekinirmiş. Fakat Lila, mağaranın içinden gelen küçük bir ses duymuş. “Lütfen… Beni buradan çıkarabilir misiniz?” diyormuş ses. Lila hemen ışık topunu çıkarmış ve mağaranın içine doğru yürümeye başlamış. Yol boyunca ışık topu sayesinde hiçbir yere çarpmadan ilerleyebilmiş. Nihayet, küçük bir kelebeği mahsur kalmış bir şekilde bulmuş. Lila kelebeği kurtarıp dışarı çıkarmış. Kelebek sevinçle kanat çırpmış ve ona teşekkür etmiş: “Sen gerçekten çok iyi kalpli bir perisin. Eğer bir gün yardıma ihtiyacın olursa, beni çağırman yeterli.” Lila kelebekle vedalaşıp tekrar yoluna devam etmiş.
Yol boyunca Lila, sevgi çiçeğine bakıyormuş. Çiçek her yardım ettiğinde biraz daha açıyor, ışık saçıyormuş. Bu da Lila’ya güç veriyormuş. Bir süre sonra Lila, Işık Ormanı’na ulaşmış. Işık Ormanı, adeta bir yıldız tarlası gibi parlıyormuş. Fakat burada yol bulmak gerçekten zormuş. Lila derin bir nefes alıp ilerlemeye başlamış. Bir süre sonra, küçük bir ağacın altında ağlayan bir peri yavrusu görmüş. Bu, kaybolmuş olan peri yavrusuymuş!
Lila hemen yanına gidip peri yavrusuna sarılmış. "Merak etme küçük peri, seni eve götüreceğim," demiş. Peri yavrusu, Lila'nın güven verici kollarında rahatlamış. Fakat dönüş yolunda Fairyland’a geri dönmek için bir sorun varmış: Işık Ormanı’nın büyülü yolları değişmiş ve Lila yolunu kaybetmiş.
Tam bu sırada, Lila kurtardığı kelebeği hatırlamış ve “Sevgili kelebek, yardımına ihtiyacım var!” diye seslenmiş. Kelebek, bir anda ortaya çıkmış ve ona gülümseyerek “Tabii ki yardım edeceğim,” demiş. Kelebek, Lila ve peri yavrusuna yolu göstererek onları Fairyland'a doğru yönlendirmiş.
Lila, nihayet peri yavrusunu ailesine teslim ettiğinde herkes çok mutlu olmuş. Peri bilgesi, Lila’yı yanına çağırarak ona minnettarlığını dile getirmiş ve şöyle demiş: “Lila, senin cesaretin, yardımseverliğin ve iyi kalbin sayesinde bir peri yavrusunu kurtardık. Fairyland'de her zaman bu iyiliğin izi kalacak. Sen, hepimize iyiliğin ve cesaretin gücünü gösterdin.”
O günden sonra Lila, Fairyland’in en cesur ve en sevilen perisi olmuş. Fairyland’de herkes ona hayranlıkla bakmış, onunla gurur duymuş. Lila, her zaman yardım etmekten ve iyilik yapmaktan mutluluk duymuş. Böylece, iyilik dolu peri Lila, herkesin kalbinde unutulmaz bir yer edinmiş.
Ve Fairyland'de herkes, huzur ve mutluluk içinde yaşamaya devam etmiş.
Son.
Arkadaşlarınla Paylaş
