Bir zamanlar, çok uzaklarda parlayan dağların ardında, yemyeşil ormanların çevrelediği küçük ama çok özel bir ülke vardı. Bu ülkenin adı Temizlik Ülkesi’ydi. Temizlik Ülkesi'nde yaşayan herkesin en büyük kuralı, temiz olmak ve dişlerini her gün düzenli olarak fırçalamaktı. Bu kural sadece insanlar için değil, hayvanlar ve hatta çiçekler için bile geçerliydi! Çünkü bu ülkede temiz olmayan şeyler, bir süre sonra garip bir şekilde küçülmeye başlıyordu. Kimse bunun nasıl olduğunu bilmiyordu, ama herkes bu kuralı kabul etmişti.
Temizlik Ülkesi’nin güzel bir kasabasında, küçük bir çocuk yaşardı. Adı Toprak'tı. Toprak, neşeli ve meraklı bir çocuktu, ama dişlerini fırçalamaktan hiç hoşlanmazdı. Annesi ve babası her sabah ve akşam ona dişlerini fırçalaması gerektiğini hatırlatırdı ama o her seferinde, "Zaten dişlerim bembeyaz, neden fırçalamalıyım?" derdi.
Bir gün, Toprak’ın annesi ona sabah kahvaltısından sonra dişlerini fırçalamasını söyledi. Ama Toprak yine umursamadı. Diş fırçasını eline aldı, azıcık diş macunu sıktı ve hızla birkaç kez fırçaladı. Sonra diş fırçasını yerine koyup dışarıya oynamaya çıktı. "Nasıl olsa bir şey olmaz," diye düşündü. Ancak o gün, Temizlik Ülkesi'nde uzun zamandır unutulmuş bir şey ortaya çıktı.
Toprak’ın dişlerini tam fırçalamadığı o günün akşamında, dişleri biraz tuhaf hissettirmeye başladı. Ama Toprak buna pek aldırmadı. "Yarın dişlerimi daha iyi fırçalarım," dedi kendi kendine. O gece yatağa yatıp derin bir uykuya daldı.
Ertesi sabah uyandığında, aynaya baktığında gözlerine inanamadı. Dişleri bir garip görünüyordu! Dişlerinin rengi biraz sararmıştı ve sanki biraz küçülmüş gibi duruyorlardı. Hemen annesinin yanına koştu.
"Anne! Dişlerim küçülüyor mu yoksa bana mı öyle geliyor?" diye sordu.
Annesi onu dikkatlice inceledi ve hafif bir gülümsemeyle başını salladı. "Toprak, sanırım dişlerini yeterince fırçalamadın. Dişlerin temiz olmadığında, büyülü Temizlik Ülkesi'nin sihri devreye girer ve dişlerin küçülmeye başlar."
Toprak, annesinin söylediğine inanmak istemedi. "Bu bir masal! Dişlerim neden küçülsün ki?"
Ama o gün boyunca dişleri daha da garip hissettirdi. Yemek yerken biraz acı çekmeye başladı ve dişleri hafifçe sızladı. Akşam olduğunda, dişlerini daha dikkatli fırçalamaya karar verdi. Ancak iş işten geçmişti; ertesi sabah dişleri biraz daha küçülmüştü.
Bunun üzerine Toprak, dişlerinin eski haline dönmesi için ne yapması gerektiğini öğrenmeye karar verdi. Kasabanın en bilge kişisi olan Dişçi Dede'ye gitmeye karar verdi. Dişçi Dede, Temizlik Ülkesi'nin en eski sakinlerinden biriydi ve dişler hakkında her şeyi bilirdi.
Toprak, Dişçi Dede’nin kapısını çaldı. Yaşlı adam, gözlüklerinin üzerinden ona bakarak gülümsedi. "Ne oldu küçük Toprak? Yoksa dişlerin küçülmeye mi başladı?" diye sordu şefkatle.
Toprak başını salladı ve dişlerini gösterdi. "Evet, ama neden böyle oldu? Ben sadece dişlerimi fırçalamadım, o kadar."
Dişçi Dede, Toprak’ın yüzündeki endişeyi görünce içini çekti. "Burası Temizlik Ülkesi, burada her şey temizliğe bağlıdır. Dişlerini fırçalamadığında, dişlerinde yemek artıkları kalır ve bu artıklar büyüyerek dişlerine zarar verir. Dişlerin zayıflar ve küçülmeye başlar. Ama merak etme, dişlerin eski haline dönmesi için hala vaktin var."
Toprak umutla baktı. "Ne yapmam gerekiyor?"
Dişçi Dede, torbasından eski bir fırça ve biraz diş macunu çıkardı. "Dişlerini her gün düzenli olarak fırçalaman lazım. Her sabah ve her akşam en az iki dakika boyunca. Dişlerini temiz tuttuğunda, onları korursun ve tekrar büyümeye başlarlar. Ayrıca, şekerli yiyeceklerden uzak durman gerek, çünkü şeker dişlerinin en büyük düşmanıdır."
Toprak bu sefer dediklerini ciddiye aldı. Dişçi Dede’nin verdiği fırça ve macunu alıp eve koştu. O günden itibaren her sabah ve akşam dişlerini özenle fırçalamaya başladı. Dişlerini fırçalarken, her seferinde Dişçi Dede’nin sözlerini hatırladı: "Dişlerimizi temiz tutarsak, onlar da bizi mutlu eder."
Bir hafta geçti, sonra bir ay. Toprak, sabahları dişlerini fırçalamadan dışarı çıkmadı ve akşamları dişlerini fırçalamadan yatmadı. Zamanla, dişlerinin eski haline döndüğünü fark etti. Artık dişleri bembeyaz ve sağlıklıydı, hatta eskisinden bile daha güçlü hissediyordu. Ve en önemlisi, dişlerinin küçülmediğini, aksine büyüyüp güçlendiğini fark etti.
Toprak’ın dişleri tekrar normale döndüğünde, annesi ve babası ona çok mutlu oldular. Onun bu azmi ve kararlılığı karşısında gurur duydular. Artık diş fırçalamanın ne kadar önemli olduğunu bilen Toprak, arkadaşlarına da bu konuyu anlatmaya başladı. Onlara diş fırçalamanın sadece temizlikle değil, aynı zamanda sağlıklı kalmakla ilgili olduğunu söyledi.
Toprak’ın bu değişimi, kasabadaki diğer çocuklar arasında da büyük bir etki yarattı. Tüm çocuklar, Dişçi Dede’nin sözlerini dinlemeye ve dişlerini düzenli olarak fırçalamaya başladılar. Temizlik Ülkesi, eskisinden bile daha temiz ve sağlıklı bir yer haline geldi. Dişlerini fırçalamayan kimse kalmadı. Herkes sağlıklı dişleriyle gülümserken, Dişçi Dede de onlara uzaktan bakarak mutlu bir şekilde gülümsüyordu.
Ve işte böylece, Temizlik Ülkesi’nde herkes diş fırçalamanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi. Toprak, bir zamanlar diş fırçalamayı sevmeyen bir çocukken, şimdi diş fırçalamanın ne kadar önemli olduğunu bilen ve bu alışkanlığı asla aksatmayan bir çocuk olmuştu. Artık ne dişleri küçülüyordu ne de canı acıyordu.
Herkes mutlu, sağlıklı ve temiz bir hayat sürerken, Toprak da her gün aynanın karşısında bembeyaz dişlerini fırçalayarak kendine gülümsemeyi ihmal etmiyordu.
Son.
Arkadaşlarınla Paylaş
