Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir varmış bir yokmuş, uzak bir köyde Yürek adında küçük bir kız çocuğu yaşarmış. Yürek'in ailesi çok fakir olmasına rağmen, her zaman ellerindekini başkalarıyla paylaşırmış. Annesi ona "Paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir," dermiş. Yürek de annesinden öğrendiği bu güzel sözü hiç unutmazmış.
Yürek'in en belirgin özelliği kocaman gülümsemesi ve herkese yardım etme isteğiymiş. Okula giderken yolda gördüğü yaşlı teyzelerin çantalarını taşır, sokak hayvanlarına su ve yemek verir, arkadaşlarıyla oyuncaklarını paylaşırmış. Bu yüzden köydeki herkes onu çok sever, ona "Küçük Yürek" derlermiş.
Bir sonbahar sabahı, Yürek okula giderken ormandaki patikada yaralı bir kuş görmüş. Minik kuş kanadından yaralanmış, uçamıyormuş. Yürek hemen ceketini çıkarıp kuşu sarmış ve onu evine götürmüş. Annesi ve babası da yardım etmiş, kuşun kanadını iyileştirmişler. Kuş iyileşene kadar ona bakmışlar.
Bir sabah, iyileşen kuş pencereden uçup gitmiş. Ama bu sıradan bir kuş değilmiş. Bu kuş aslında İyilik Perisi'ymiş ve Yürek'i sınamak için kendini yaralı bir kuş olarak göstermiş. Yürek'in iyi kalpliliğinden çok etkilenmiş.
O gece Yürek'in rüyasına giren İyilik Perisi ona demiş ki: "Sevgili Yürek, sen çok iyi kalpli bir çocuksun. Sana özel bir hediye vermek istiyorum. Bu altın renkli tüyü al. Ne zaman başı dertte olan birini görürsen, tüyü havaya üfle. O zaman sana yardım edebilmem için yanına geleceğim."
Ertesi sabah uyandığında Yürek yastığının yanında altın renkli tüyü bulmuş. Çok mutlu olmuş ve onu her zaman yanında taşımaya başlamış.
Günler geçmiş ve bir gün Yürek, okuldan dönerken yaşlı bir adamın bahçesinde tek başına çalıştığını görmüş. Adam hasta olduğu için zorlanıyormuş. Yürek hemen altın tüyü çıkarıp üflemiş. İyilik Perisi görünmez olarak gelmiş ve Yürek'e özel bir güç vermiş. Bu güçle Yürek, tek başına bütün bahçeyi temizlemiş, sebzeleri toplamış. Yaşlı adam çok mutlu olmuş ve Yürek'e teşekkür etmiş.
Başka bir gün, köyün kenarındaki küçük kulübede yaşayan hasta bir teyzenin odun kesmekte zorlandığını görmüş. Yine tüyü üflemiş ve İyilik Perisi'nin yardımıyla bütün odunları kesip dizmiş. Teyze o kadar sevinmiş ki, Yürek'e kendi ördüğü yün çoraplardan hediye etmiş.
Bir keresinde de köyün en yoksul ailesinin çocuklarının üşüdüğünü görmüş. Hemen tüyü üflemiş. İyilik Perisi bu sefer farklı bir sihir yapmış. Yürek'in evindeki eski giysiler, İyilik Perisi'nin dokunuşuyla yepyeni ve sıcacık kıyafetlere dönüşmüş. Yürek bu kıyafetleri çocuklara götürmüş.
Zaman geçtikçe Yürek'in yaptığı iyilikler tüm köyde duyulmaya başlamış. İnsanlar onun nasıl bu kadar çok işi başardığına şaşırıyorlarmış. Ama kimse onun sırrını bilmiyormuş. Yürek de İyilik Perisi'nin sırrını kimseyle paylaşmamış.
Bir gün köye kötü bir haber gelmiş. Köyün diğer ucundaki orman yangın tehlikesi altındaymış ve hayvanlar tehlikedeymiş. Yürek hemen tüyü üflemiş. İyilik Perisi bu sefer daha büyük bir sihir yapmış. Gökyüzünde bulutlar toplanmış ve yağmur yağmaya başlamış. Yangın tehlikesi böylece sona ermiş.
Ancak Yürek'in en büyük sınavı daha sonra gelmiş. Köye gelen bir grup çocuk, evsiz kalmış ve yardıma ihtiyaçları varmış. Yürek tüyü üflemiş ama bu sefer İyilik Perisi görünmemiş. Yürek ne yapacağını düşünürken, birden annesinin sözlerini hatırlamış: "Paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir."
O anda Yürek anlamış ki, gerçek iyilik yapmak için sihre ihtiyacı yokmuş. Hemen köylülere gidip durumu anlatmış. Herkes elinden geldiğince yardım etmeye başlamış. Kimi yemek getirmiş, kimi battaniye, kimi de çocuklara kıyafet vermiş. Köylüler birlikte boş bir evi temizleyip, eşyalar getirip döşemişler. Evsiz çocuklar artık güvenli bir yuvaya kavuşmuş.
O gece İyilik Perisi tekrar Yürek'in rüyasına girmiş ve şöyle demiş: "Sevgili Yürek, sen en büyük sınavı başarıyla geçtin. Anladın ki, gerçek iyilik yapmak için sihre ihtiyacın yok. İyilik yapmak için gereken tek şey, iyi bir kalbe sahip olmak ve başkalarını düşünmek. Sen bunu başardın ve diğer insanlara da örnek oldun."
O günden sonra Yürek, altın tüyü bir hatıra olarak saklamış. Artık biliyormuş ki asıl sihir, kalbindeki iyilik ve yardımseverlikmiş. Büyüdükçe de bu özelliğini hiç kaybetmemiş. Gittiği her yerde iyilik yapmaya, insanlara yardım etmeye devam etmiş.
Yıllar sonra Yürek büyümüş ve kendi çocuklarına da aynı değerleri öğretmiş: "İyilik yapmak için büyük şeylere gerek yok. Bazen küçük bir gülümseme, bazen bir selam, bazen de küçük bir yardım, birinin hayatını değiştirebilir. Önemli olan kalbimizin iyilikle dolu olması ve bu iyiliği başkalarıyla paylaşmak."
Ve böylece Küçük Yürek'in hikayesi, nesilden nesile aktarılan bir masal haline gelmiş. İnsanlar ne zaman iyilik yapmakta tereddüt etseler, Küçük Yürek'in hikayesini hatırlar ve iyiliğin her zaman en doğru seçim olduğunu anlarlarmış.
Son.
Bu masaldan öğrenebileceğimiz dersler:
- İyilik yapmak için büyük imkanlara sahip olmaya gerek yoktur
- Gerçek iyilik karşılık beklemeden yapılandır
- Paylaşmak mutluluğu artırır
- Küçük iyilikler büyük değişimler yaratabilir
- Birlikte çalışarak daha büyük iyilikler yapabiliriz
- İyilik yapmak için asıl gereken şey iyi bir kalptir
- Başkalarına yardım etmek en büyük mutluluk kaynağıdır
- İyilik bulaşıcıdır ve çevremizi değiştirebilir
- Her insan başkasına yardım edebilecek bir şeye sahiptir
- İyilik yapmanın yaşı yoktur
Arkadaşlarınla Paylaş