Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir zamanlar, küçük bir kasabanın kenarında, rengârenk çiçeklerle bezeli bir bahçesi olan sevimli bir evde Minik Bilge adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Bilge'nin en büyük özelliği sürekli yeni şeyler öğrenmeye hevesli olması ve doğayı çok sevmesiymiş. Her sabah erkenden kalkar, bahçesindeki çiçekleri sular, kuşlara yem verir ve kelebeklerin dans edişini izlermiş.
Bir gün, bahçesinde oynarken küçük bir karınca ile karşılaşmış. Karınca telaşla bir şeyler taşıyormuş. Bilge yere eğilip karıncayı daha yakından izlemeye başlamış. Karınca birden durmuş ve şaşırtıcı bir şekilde konuşmaya başlamış:
"Merhaba Bilge! Ben Akıllı Karınca. Seni uzun zamandır izliyorum. Doğaya ve canlılara olan sevgini görüyorum. Seninle bir maceraya çıkmak ister misin?"
Bilge hem şaşırmış hem de çok heyecanlanmış. Bir karıncanın konuştuğuna inanamıyormuş ama içinde büyük bir merak duygusu varmış. "Evet, çok isterim!" diye cevap vermiş.
Akıllı Karınca küçük ön ayağıyla bir işaret yapmış ve birden Bilge karınca boyutuna küçülüvermiş. Şimdi çimenlerin arasında kocaman bir ormanın içinde gibiymiş. Her şey dev gibiymiş gözüne. Papatyalar gökyüzüne uzanan kuleler gibi, çiy damlaları kocaman göller gibi görünüyormuş.
"Haydi," demiş Akıllı Karınca, "sana doğanın gizemli dünyasını göstereceğim. Bugün çok özel şeyler öğreneceksin!"
İlk durağımız karınca yuvası olmuş. Yerin altındaki karınca şehrini gezen Bilge, karıncaların nasıl düzenli çalıştığını, görev paylaşımı yaptığını ve birbirlerine yardım ettiğini görmüş. Bazı karıncalar yiyecek taşıyor, bazıları yuvayı temizliyor, bazıları da yavru karıncalara bakıyormuş.
"Görüyorsun ya," demiş Akıllı Karınca, "biz küçük olabiliriz ama birlikte çalışarak büyük işler başarırız. Her birimizin görevi önemlidir ve kimse diğerinden üstün değildir."
Sonra bir arı kovanına uğramışlar. Bilge, arıların nasıl dans ederek birbirlerine çiçeklerin yerini tarif ettiğini öğrenmiş. Kraliçe arı onlara bal yapımının sırlarını anlatmış. Bilge, arıların doğadaki bitkilerin tozlaşmasına nasıl yardım ettiğini ve bunun ne kadar önemli olduğunu da öğrenmiş.
"Düşünsene," demiş Kraliçe Arı, "eğer biz olmasaydık birçok meyve ve sebze yetişemezdi. Doğada her canlının bir görevi var ve hepsi birbirine bağlı."
Yolculukları sırasında bir örümcekle tanışmışlar. Örümcek, ağını nasıl matematiksel bir düzenle ördüğünü göstermiş. Bilge, örümcek ağındaki geometrik şekillerin güzelliğine hayran kalmış. Örümcek ona sabırla çalışmanın ve yaratıcı olmanın önemini anlatmış.
Daha sonra bir kelebek onlara eşlik etmiş. Kelebek, tırtılken nasıl kozasının içinde sabırla bekleyip sonunda güzel bir kelebeğe dönüştüğünü anlatmış. "Değişim için zaman ve sabır gerekir," demiş kelebek. "Hiçbir şey bir anda olmaz, ama çaba gösterirsen her şey mümkündür."
Akşama doğru bir ateş böceği ile karşılaşmışlar. Ateş böceği onlara karanlıkta nasıl ışık saçtığını göstermiş. "Bazen en küçük ışık bile büyük bir karanlığı aydınlatabilir," demiş. "Önemli olan umudunu kaybetmemek ve içindeki ışığı korumak."
Güneş batarken, bir bilge baykuş onlara katılmış. Baykuş, gece boyunca nasıl sessizce uçtuğunu ve çevresindeki her şeyi dikkatle gözlemlediğini anlatmış. "Bilgi en büyük hazinedir," demiş baykuş. "Ama bilgiyi paylaşmak ve onu iyi amaçlar için kullanmak daha da önemlidir."
Son olarak, minik bir yağmur damlası ile tanışmışlar. Yağmur damlası, suyun doğadaki döngüsünü anlatmış: Nasıl bulutlardan yağmur olarak yeryüzüne indiğini, toprağı beslediğini, nehirlere karıştığını ve sonunda tekrar gökyüzüne yükseldiğini öğrenmiş Bilge. "Doğada hiçbir şey kaybolmaz," demiş yağmur damlası. "Her şey dönüşür ve yenilenir."
Gün sonunda, Akıllı Karınca Bilge'yi tekrar normal boyutuna döndürmüş. Bilge eve döndüğünde, gördüğü ve öğrendiği her şey için çok mutluymuş. Artık doğayı daha iyi anlıyor, her canlının önemli olduğunu ve doğadaki dengenin nasıl korunması gerektiğini biliyormuş.
O günden sonra Bilge, bahçesindeki her canlıya daha da çok özen göstermiş. Arkadaşlarına ve ailesine doğayı korumamız gerektiğini anlatmış. Okulda öğretmeninden ve kitaplardan doğa hakkında daha çok bilgi öğrenmeye çalışmış. Çevresindeki insanlara da öğrendiklerini aktarmış.
Bilge büyüdükçe, o günkü macerasını hiç unutmamış. Doğayı korumak için çalışan bir bilim insanı olmuş. Dünyanın dört bir yanını gezerek, doğanın dengesi ve canlıların yaşamı hakkında araştırmalar yapmış. Küçük yaşta öğrendiği dersleri hep hatırlamış: Doğada her şeyin bir amacı var, her canlı değerli ve önemli, ve ancak birlikte çalışarak güzel şeyler başarabiliriz.
Ve böylece, küçük bir karınca ile başlayan bu güzel macera, Bilge'nin tüm hayatını değiştirmiş. O da tıpkı karınca, arı, kelebek, ateş böceği ve diğer arkadaşları gibi, dünyayı daha güzel bir yer yapmak için çalışmaya devam etmiş.
Son
Bu masaldan çıkarılacak dersler:
- Doğadaki her canlının önemi ve değeri vardır
- Birlikte çalışmak ve dayanışma önemlidir
- Sabır ve çaba göstermek başarıya ulaştırır
- Değişim ve gelişim için zaman gerekir
- Bilgi paylaştıkça çoğalır
- Doğayı korumak ve sevmek çok önemlidir
- Her canlıya saygı göstermek gerekir
- Merak etmek ve öğrenmek güzeldir
- Umut ve iyimserlik başarıya götürür
- Küçük şeyler büyük değişimler yaratabilir
Arkadaşlarınla Paylaş
