Ücretsiz Apple Store'da Hemen indirin, birbirinden güzel oyunlar ve masallar keşfedin!
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak diyarlarda, rengârenk yıldızların gökyüzünde dans ettiği bir köyde, minik bir kız çocuğu yaşarmış. Adı Mavi’ymiş. Mavi’nin en sevdiği şey, her gece yatağına uzanıp annesinin anlattığı masalları dinlemekmiş. Masallar öyle büyülüymüş ki, Mavi gözlerini kapatır kapatmaz kendini masalın içinde bulur, yeni dünyalara yolculuk edermiş. Ama son günlerde bir sorun varmış: Mavi ne kadar denese de uykuya dalamıyormuş!
Her gece annesi ona güzel bir masal anlatsa da Mavi’nin gözleri bir türlü kapanmıyormuş. Yatağında sağa döner, sola döner, ama uyku perileri bir türlü gelmezmiş. Annesi bir gün ona şöyle demiş: “Mavi, belki de uyku perileri seni bulamıyordur. Neden onları bulup sorun neymiş öğrenmiyorsun?
Mavi’nin gözleri parlamış. “Uyku perilerini bulmak mı? Nasıl yaparım bunu anne? diye sormuş. Annesi gülümsemiş ve Mavi’nin eline, eskilerden kalma bir yıldız haritası vermiş. “Bu harita seni uyku diyarına götürecek, demiş. “Ama dikkat et, yolculuğun sırasında hayal gücüne ihtiyacın olacak. Düşlediğin kadar ileri gidebilirsin.
O gece Mavi, haritayı eline alıp yatağına uzanmış. Haritaya bakarken birden odasında hafif bir esinti hissetmiş. Esinti, haritadan gelen yıldız tozundanmış! Tozlar havada dönüp bir kapı oluşturmuş. Mavi cesurca ayağa kalkmış ve kapıdan geçmiş. İşte böylece macera başlamış!
Kapının diğer tarafında, gökyüzünden yapılmış gibi görünen bir yol varmış. Yolun çevresinde parlayan bulutlar ve uçuşan minik yıldızlar varmış. Mavi, yıldız haritasına bakarak yürümeye başlamış. Çok geçmeden karşısına bir tavşan çıkmış. Ama bu sıradan bir tavşan değilmiş kulakları ay ışığından, kuyruğu ise bir pamuk buluttanmış.
“Merhaba! demiş Mavi heyecanla. “Uyku perilerini arıyorum. Onları gördün mü?
Tavşan, Mavi’ye dikkatlice bakmış ve kıkırdamış. “Uyku perilerini mi? Onları bulmak kolay değildir. Ama sana bir ipucu verebilirim. En yakınındaki yıldız çiçeğini bul ve ona sor.
Mavi teşekkür etmiş ve yürümeye devam etmiş. Çok geçmeden, parlayan bir çiçek görmüş. Çiçeğin yaprakları adeta gökyüzündeki yıldızlar gibi pırıldıyormuş. Mavi eğilmiş ve çiçeğe sormuş: “Merhaba, yıldız çiçeği. Uyku perilerini bulmam gerekiyor. Onları nerede bulabilirim?
Yıldız çiçeği yumuşak bir sesle cevap vermiş: “Uyku diyarına gitmek için ay rüzgârını yakalamalısın. Ay rüzgârı seni perilerin yaşadığı ışık vadisine götürür. Ama dikkat et, yolda hayal gücünü kaybetmemelisin. Eğer hayal etmeyi bırakırsan, yolunu kaybedersin.
Mavi çiçeğe teşekkür etmiş ve etrafına bakınmaya başlamış. Ay rüzgârı neye benzerdi ki? Tam o sırada hafif bir meltem yüzüne vurmuş. Rüzgârın içinde hafif bir müzik duyuluyormuş. Mavi bu rüzgârın peşinden gitmeye karar vermiş.
Rüzgâr, Mavi’yi gökyüzünde süzülen bir nehre götürmüş. Nehrin suyu, ayna gibi parlıyormuş ve içinde yıldızlar yansıyormuş. Mavi, nehrin kenarında küçük bir kayık bulmuş. Kayığın üstünde “Hayal Gemisi yazıyormuş. Mavi kayığa binmiş ve rüzgâr onu nehrin üzerinde ilerletmeye başlamış.
Nehrin üzerinde süzülürken, Mavi birden nehrin kenarında duran bir grup minik yaratık fark etmiş. Bunlar uykusuz minikler diye bilinen, her gece uyuyamayan çocukların hayallerinden oluşan sevimli varlıklarmış. Mavi’ye el sallayıp seslenmişler: “Uyku perilerini mi arıyorsun? Onlara ulaşmak için önce Hayal Köprüsü’nden geçmelisin!
Mavi, miniklere teşekkür etmiş ve gözlerini ileriye dikmiş. Çok geçmeden, gökyüzünde süzülen bir köprü görmüş. Köprü, rengârenk bir gökkuşağından yapılmış gibi görünüyormuş. Ama köprüye ulaşmadan önce, nehir birden karanlıklaşmış. Rüzgâr durmuş ve Mavi’nin kayığı hareketsiz kalmış.
Mavi biraz korkmuş ama yıldız haritasını hatırlayıp cesaretini toplamış. Haritayı çıkarıp bakınca, harita ona bir bilmece göstermiş: “Hayal gücünle köprüyü aydınlat. Gözlerini kapat ve en mutlu rüyalarını düşün!
Mavi derin bir nefes almış ve gözlerini kapatmış. En mutlu rüyalarını düşünmeye başlamış: Bir yelkenliyle yıldızlar arasında dolaşmayı, sihirli bir bahçede kelebeklerle oynamayı ve ailesiyle birlikte gülüp eğlenmeyi. Gözlerini açtığında, köprü parlak bir ışıkla aydınlanmış ve kayığı tekrar hareket etmeye başlamış.
Hayal Köprüsü’nden geçtikten sonra, Mavi sonunda ışık vadisine varmış. Vadi, sonsuz bir huzur yayarak parlıyormuş. Renkli ışıklar, vadi boyunca dans ediyormuş. Ve işte oradaymışlar: Uyku perileri! Minik, kanatlı varlıklar, yıldız tozlarıyla süslenmiş gibi parlıyorlarmış.
Mavi, perilerin yanına gitmiş ve onlara derdini anlatmış. “Neden geceleri uyuyamıyorum? Beni neden bulamıyorsunuz? diye sormuş.
Perilerin lideri, yumuşak bir sesle cevap vermiş: “Sevgili Mavi, senin hayal gücün o kadar güçlü ki, biz seni bulamıyoruz çünkü sen sürekli yeni dünyalar yaratıyorsun! Ama korkma, sana yardım edeceğiz. Bizim sihirli uyku tüyümüzü al ve her gece bunu yastığının altına koy. Böylece biz seni bulabiliriz ve seni rüyalara taşıyabiliriz.
Mavi, perilerin verdiği tüyü almış ve teşekkür etmiş. Periler, onu tekrar yıldız haritasına bakarak evine dönmesi için yönlendirmiş. Yolculuğu boyunca, Mavi haritayı takip etmiş ve sonunda kendi yatağında gözlerini açmış.
Elinde hâlâ sihirli uyku tüyü varmış. Tüyü yastığının altına koymuş ve gözlerini kapamış. O gece, Mavi hayatının en güzel rüyasını görmüş. Uyku perileri onu sihirli bir bahçeye götürmüş, yıldızların arasında dolaştırmış ve ona gökyüzünün sırlarını anlatmış.
O günden sonra, Mavi her gece kolayca uykuya dalmış ve rüyalarda harika maceralara çıkmış. Uyku perileri artık onun her zaman yanındaymış. Ve Mavi, uykuya dalmadan önce hep şunu düşünürmüş: “Hayal gücü, beni her yere götürebilir.
Göklerde parlayan yıldızların altında, Mavi’nin masalı burada sona ermiş. Ama kim bilir, belki bir gün sen de uyku perilerini ziyaret edersin!
Ve masal burada bitmiş. Gökten üç elma düşmüş: Biri Mavi’nin, biri uyku perilerinin, biri de bu masalı dinleyen senin başına! İyi uykular… 🌙
Arkadaşlarınla Paylaş