Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, küçük bir köyde Ali adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Ali, altı yaşında, kocaman kahverengi gözleri ve her zaman gülümseyen bir yüzü olan sevimli bir çocukmuş. En çok sevdiği şey, dedesinin anlattığı hikayeleri dinlemekmiş.
Bir gün, Ali yine dedesinin yanına koşarak gelmiş ve "Dedeciğim, bana yeni bir hikaye anlatır mısın?" diye sormuş. Dedesi gülümseyerek torununa bakmış ve "Tabii ki Ali'ciğim. Bugün sana çok özel bir şey anlatacağım. İslamda çok önemli olan bir cümleden bahsedeceğim. Bu cümle,
'Bismillahirrahmanirrahim', yani 'Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla' anlamına geliyor. Biz buna kısaca 'Besmele' diyoruz," demiş.
Ali merakla gözlerini açmış ve "Besmele mi? Bu ne demek dedeciğim?" diye sormuş. Dedesi, Ali'nin bu merakını çok sevmiş ve anlatmaya başlamış:
"Bak Ali'ciğim, Besmele çok özel bir cümledir. Biz Müslümanlar, her işimize başlarken bu cümleyi söyleriz. Bu, yaptığımız her şeyi Allah'ın adıyla başlattığımız anlamına gelir. Allah'ın bize yardım edeceğine ve işlerimizi kolaylaştıracağına inanırız."
Ali düşünceli bir şekilde, "Peki dedeciğim, neden her işe başlarken söylüyoruz?" diye sormuş. Dedesi sevgiyle gülümsemiş ve "Çünkü Ali'ciğim, bu bize Allah'ın her zaman bizimle olduğunu hatırlatır. Bize güç verir, cesaretlendirir ve yaptığımız işin hayırlı olmasını sağlar," diye cevap vermiş.
Bu açıklama Ali'nin çok ilgisini çekmiş ve "Dedeciğim, ben de her işime Besmele ile başlamak istiyorum. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum," demiş. Dedesi, "Merak etme Ali'ciğim, ben sana öğreteceğim. Hadi gel, birlikte pratik yapalım," demiş.
O günden sonra Ali, her sabah uyanır uyanmaz "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek güne başlamaya başlamış. Kahvaltı yaparken, oyun oynarken, ders çalışırken hep Besmele çekiyormuş. Zamanla bu alışkanlık Ali'nin hayatının bir parçası haline gelmiş.
Bir gün, Ali okulda zor bir matematik sınavına girecekmiş. Sınava girmeden önce çok heyecanlıymış ve biraz korkuyormuş. Tam o sırada dedesinin anlattıkları aklına gelmiş ve derin bir nefes alarak "Bismillahirrahmanirrahim" demiş. Besmele çektikten sonra kendini daha sakin ve güvende hissetmiş.
Sınav başlamış ve Ali soruları cevaplamaya başlamış. Her soruya geçmeden önce içinden Besmele çekiyormuş. Bu ona güç ve özgüven veriyormuş. Sınav bittiğinde, Ali tüm soruları cevaplayabildiğini fark etmiş ve çok mutlu olmuş.
Sonuçlar açıklandığında, Ali sınavdan çok iyi bir not almış. Eve koşarak gitmiş ve dedesine sarılmış. "Dedeciğim, Besmele çekmek bana gerçekten yardımcı oldu! Sınavda çok başarılı oldum!" diye sevinçle anlatmış.
Dedesi gururla gülümsemiş ve "Aferin Ali'ciğim. Gördün mü, Besmele çekmek sana güç ve cesaret verdi. Allah'ın adını anarak başladığın her iş bereketli olur," demiş.
O günden sonra Ali, Besmele'nin önemini daha iyi anlamış. Sadece sınavlarda değil, hayatının her anında Besmele çekmeye devam etmiş. Oyun oynarken, arkadaşlarıyla paylaşırken, ailesiyle vakit geçirirken hep Besmele ile başlıyormuş. Bu ona huzur ve mutluluk veriyormuş.
Ali büyüdükçe, Besmele'nin sadece bir cümle olmadığını, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu öğrenmiş. Her işine Allah'ın adıyla başlamak, ona doğru ve güzel şeyler yapma isteği veriyormuş. Arkadaşlarına ve ailesine karşı daha nazik ve yardımsever olmaya çalışıyormuş.
Zamanla Ali'nin bu güzel alışkanlığı çevresindeki insanları da etkilemeye başlamış. Arkadaşları da ondan örnek alarak Besmele çekmeye başlamışlar. Ali, küçük yaşta öğrendiği bu değerli bilgiyi başkalarıyla paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyormuş.
Yıllar geçmiş, Ali büyümüş ve kendi çocukları olmuş. Şimdi o, tıpkı dedesi gibi, çocuklarına ve torunlarına Besmele'nin önemini anlatıyormuş. Her akşam yatmadan önce çocuklarına, "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek günü bitirmeyi öğretiyormuş.
Ali, dedesinden öğrendiği bu değerli bilgiyi nesilden nesile aktarmanın mutluluğunu yaşıyormuş. Besmele'nin verdiği huzur ve bereket, Ali'nin tüm ailesini sarmış. Böylece küçük Ali'nin Besmele macerası, sadece onun hayatını değil, birçok insanın hayatını güzelleştiren bir hikayeye dönüşmüş.
Ve bu güzel hikaye, bize İslam'da Besmele'nin ne kadar önemli olduğunu, nasıl küçük bir cümlenin büyük değişiklikler yaratabileceğini öğretmiş.
Ali ve ailesi, her gün Allah'ın adıyla başladıkları hayatlarında huzur ve mutluluk içinde yaşamaya devam etmişler.
Gökten üç elma düşmüş: Biri Besmele'yi öğreten dedeye, biri Besmele'yi hayatının her anında uygulayan Ali'ye, biri de bu güzel hikayeyi dinleyen sizlere.
Arkadaşlarınla Paylaş