Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan bir çocuk olan Ali, her gece penceresinden yıldızları izlerdi. Yıldızları seyretmek onun en sevdiği şeydi. Bir gece, Ali penceresinden dışarı baktığında, yıldızların farklı bir şekilde parladığını fark etti. Yıldızlar sanki dans ediyormuş gibi parlıyorlardı.
Ali, bu güzel görseli paylaşmak için en iyi arkadaşı Ayşe'yi çağırdı. Ayşe de yıldızları seyretmeyi çok severdi. İkisi de yıldızların dansını birlikte izlemeye başladılar. Ancak yıldızlar sadece parlamakla kalmadı, aynı zamanda melodik bir müzik çalmış gibi hissettirdiler.
Ali ve Ayşe, yıldızların müziğine kulak verdiler ve bu gizemli melodinin köylerinin tepesindeki eski bir çınar ağacından geldiğini fark ettiler. Çınar ağacı, yıllardır köylerinin sembolü olmuştu, ancak bu kadar güzel bir müziği daha önce hiç yapmamıştı.
Ertesi gün, Ali ve Ayşe köylerindeki yaşlıların çınar ağacıyla ilgili hikayelerini öğrenmeye karar verdiler. Yaşlılar, çınar ağacının eski bir peri ağacı olduğunu ve yıldızların dansını göstermek için bazen melodik bir müzik çaldığını anlattılar.
Ali ve Ayşe, çınar ağacının melodisinin ne zaman ve nasıl çalındığını öğrenmek istediler. Çınar ağacı, bu müziği özel anlarda çaldığını söyledi. Onlar da bu özel anı beklemeye karar verdiler.
Yıllar geçti, Ali ve Ayşe büyüdü, ancak hala çınar ağacının müziğini duyabilmek için bekliyorlardı. Bir gün, köylerinde büyük bir bayram düzenlendi. Bayramın zirvesinde, herkesin gözleri çınar ağacına çevrildi. İşte o an, çınar ağacı en güzel melodisini çalmaya başladı ve yıldızlar gökyüzünde muhteşem bir dans sergiledi.
Ali ve Ayşe, çınar ağacının bu büyüleyici gösterisini gördüler ve birlikte dans ettiler. Yıldızlar onlara teşekkür edercesine daha parlak parladılar.
Arkadaşlarınla Paylaş