Uzak diyarların birinde, Tom ve Emma adında iki kardeş yaşarmış. Bu kardeşlerin birbirlerine olan sevgisi tüm köy halkının dilindeydi. Tom, uzun saçlarıyla ve kocaman kahkahasıyla herkesin sevdiği bir çocuktu. Emma ise kısa saçlarıyla, neşeli tavırlarıyla herkesin kalbini kazanmıştı. Onlar, ailesiyle birlikte küçük bir evde mutlu bir şekilde yaşarlardı. Aileleri, birbirlerine olan sevgileri ile tüm köye örnek oluyordu.
Bir gün, köylerine uzak bir ormanın kıyısında yaşayan eski bir kadın köye gelmiş. Bu kadın, yaşlı ve narin bir görünüme sahipti ama gözleri parlak ve güzeldi. Halk ona Selda Nine diye hitap ediyordu. Selda Nine, sıcakkanlı ve sevgi dolu tavırlarıyla gören herkesin kalbini ısıtıyordu. Köylüler, onunla sohbet etmeye, hikayelerini dinlemeye bayılıyordu. Selda Nine, herkesin en sevdiği büyükanne olmuştu.
Tom ve Emma, Selda Nine'i gördükleri ilk anda ona aşık olmuşlardı. Onunla geçirdikleri her an, mutlu ve keyifli geçiyordu. Selda Nine, çocuklara eski masallar anlatırken, onların hayal güçlerini ve meraklarını körükleyerek büyülü bir dünyaya götürüyordu. Tom ve Emma, Selda Nine'i sadece bir büyükanne olarak değil, bir dost ve öğretmen olarak görmeye başlamışlardı.
Bir gün, köylerine bir kötülük gelmesin diye Selda Nine, köylülere bir uyarıda bulundu. O, "Mutlu ailelerin gücü, tüm kötülükleri bertaraf edebilir. Eğer birlik ve beraberlik içinde olursanız, hiçbir güç sizin mutluluğunuzu bozamaz" dedi. Bu sözler, Tom ve Emma'nın kalplerinde yankılandı. Onlar da, aileleriyle birlikte güçlü ve mutlu bir aile olmanın ne kadar önemli olduğunu daha da iyi anladılar.
Tom ve Emma, Selda Nine'in sözlerini düşündükçe içlerinde bir kararlılık belirdi. Birlikte hareket etmek, kötülükleri bertaraf etmek ve mutluluklarını korumak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarına söz verdiler. Ancak bu sözlerini tutabilmek için birçok zorlukla karşılaşacaklarından habersizdiler. O günün akşamı, köylerine hüzünlü bir rüzgar esmeye başladı ve semaya kara bulutlar yüklendi. Köylüler endişe içinde evlerine kaçarken, Tom ve Emma gözlerini Selda Nine'in evine çevirdiler. Bir şeylerin ters gittiğini hissediyorlardı.
Ertesi sabah, Tom ve Emma erkenden kalkıp köylerini dolaşmaya başladılar. Derin bir sessizlik vardı, kuşlar bile ötmüyordu. Hava mistik bir atmosfere bürünmüştü. Birden, Selda Nine'in eski evinden siyah bir duman yükseldiğini fark ettiler. Hemen o yöne doğru koştular. Evlerinin etrafında toplanan köylüler, korku içinde ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Tom ve Emma, cesaretlerini toplayarak içeri girdiler ve karşılarında kocaman bir ejderha ile karşılaştılar!
Ejderha, siyah pullarıyla parıldıyordu ve alev kusmaya hazırdı. Tom ve Emma'nın nefesleri kesilmişti, ancak bir an duraksamadan hemen harekete geçtiler. Tom, ejderha ile göz teması kurdu ve ona sakin bir ses tonuyla seslendi "Biz kötülük getiren birilerini arıyorduk, seninle bunu halletmeye geldik. Lütfen bize zarar verme." Emma ise hızla aklına gelen bir planı uygulamaya başladı. Ejderha, çocukların kararlılığına şaşırmıştı ve alevini söndürdü. Tom ve Emma, ejderhayı yatıştırmışlardı.
Selda Nine'in evindeki dumanın nedenini araştırmaya başladıklarında ise asıl şaşkınlık bu sefer onları bekliyordu. Evin derinliklerinde, kötü niyetli bir büyücü Selda Nine'i tutsak almış ve onun masumiyetini çalmıştı. Kötüler, köyleri karartmak ve köylüleri korkutup zor duruma düşürmek istemişlerdi. Tom ve Emma, karşılarındaki zorluğu anlamışlardı ve artık gerçek bir maceranın içine düşmüşlerdi.
Büyücüye karşı bir plan yaparak Selda Nine'i kurtarmak için harekete geçen Tom ve Emma, karşılarına çıkan tüm engelleri cesaretle aşmaya kararlıydı. Ejderha da onlara yardım etmeye hazırdı. Birlikte, büyücünün büyülerini çözmek ve Selda Nine'i kurtarmak için yola çıktılar. Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken, karşılarına daha da zorlu testler çıkacaktı. Ancak onların kalplerindeki sevgi ve kararlılık, tüm güçlükleri aşmalarını sağlayacaktı.
Tom, Emma ve ejderha birlikte derin ormanın içine doğru ilerlerken, her an karşılarına çıkabilecek zorluklara karşı hazırlıklıydılar. Yolları boyunca cesaretlerini ve dayanışmalarını koruyarak ilerlediler. Ejderha, devasa kanatlarını açarak grubun üzerinde bir gölge oluşturuyor ve onları tehlikelerden koruyordu. Tom, Emma ve ejderha, birlikte güçlü bir takım olmuşlardı. Kendilerine dair keşfettikleri yeni güçleri ve yetenekleriyle adeta gökyüzünden bir kurtarıcı gibi gelmişlerdi.
Derin ormanın tüyler ürpertici sessizliği, grubun kararlılığını daha da pekiştiriyordu. Birlikte yürürken, karşılarına çıkan engelleri birlikte aşıyor, cesaretlerini birbirlerine kazandırıyorlardı. Her adımda birbirlerine olan güvenleri artıyor ve birlikte başaramayacakları hiçbir şeyin olmadığını biliyorlardı. Bu seyahat, sadece Selda Nine'i kurtarmak için değil, köylerine huzuru ve mutluluğu geri getirmek için de bir fırsattı.
Sonunda, grubumuz büyücünün saklandığı mağaraya ulaştı. Mağaranın karanlık girişini ejderha hızla ateş püskürterek aydınlattı ve içeri dalışlarını sağladı. Tom, Emma ve ejderha, birlikte ilerledikçe karşılarına çıkan tuzaklara karşı dikkatli olmalıydılar. Zihinlerini ve güçlerini birleştirerek büyücünün oyunlarını bozmaya kararlıydılar. Selda Nine'in sesini duymak için hızla ilerlemeye devam ettiler.
Mağaranın derinliklerine ulaştıklarında, büyücü tarafından karşılandılar. Yüzünde kötü bir sırıtışla Tom, Emma ve ejderha'nın karşısına dikilen büyücü, karanlık güçlerini serbest bırakmaya hazırlanıyordu. Ancak bu sefer, güçlü bir aile birliği ve kararlı bir dostluk karşısında hiçbir büyü işe yaramayacaktı. Tom, Emma ve ejderha, sevgi ve birliklerinden aldıkları güçle büyücüye meydan okudular.
Tom, büyücüyle yüzleşirken ejderha ona destek oluyor, Emma ise Selda Nine'in yanına koşuyordu. Büyücünün büyüleri güçlüydü, ancak Tom'un kararlı bakışları ve Emma'nın sevgi dolu dokunuşları büyüyü kırıyordu. Ejderha, alevlerini büyücüye doğrulturken Tom ve Emma, Selda Nine'i kurtarmayı başardılar. Eski büyücü, aşk ve sevgiyle yenilmiş, karanlık güçleri dağılmıştı. Köyleri, bir kez daha aydınlığa ve huzura kavuşmuştu.
Selda Nine'i kurtardıktan sonra, köylüler sevinçleriyle Tom, Emma ve ejderha'yı kuşatıp onlara minnettarlıklarını iletti. Tom ve Emma, artık köylerine dönebilir ve ailelerine sevgilerini gösterebilirdi. Ancak onlar, birlikte geçirdikleri bu macerayı ve edindikleri güçlü bağları asla unutamayacaklardı. Selda Nine, minik çocukların hayatına dokunmuş ve onlara büyük bir ders vermişti sevgi, dayanışma ve birlik ruhu, her zorluğun üstesinden gelebilir ve mutluluğu yeniden getirebilirdi.
Tom, Emma ve ejderha, birlikte köylerine dönerken, gururla bakıştılar etraflarındaki manzaraya. Artık köyleri güvenli ve huzurlu bir yerdi. Onlar, birlikte başardıkları bu macerayla birbirlerine olan sevgilerini ve güvenlerini pekiştirmişlerdi. Bu macera, onları hayat boyu sürecek bir dostluk ve dayanışma ile bağlamıştı. Selda Nine, onların hayatında daima yer edecek ve onlara sevgi dolu anılar bırakacaktı. Tom ve Emma, artık ne zaman zorlukla karşılaşırsa, birlikte üstesinden gelebileceklerini biliyorlardı. Ve bu, onların en büyük gücüydü.
Arkadaşlarınla Paylaş