Bir zamanlar, güneşin hiç batmadığı, ormanların yemyeşil olduğu, çiçeklerin her mevsim açtığı bir yer varmış. Bu güzel diyarın adı Sevgi Ormanı'ymış. Sevgi Ormanı'nda her türlü hayvan, dostça bir arada yaşarmış. Bu ormanın sakinleri arasında en ünlü olanlar ise Sevimli Hayvanlar Grubu’ymuş. Grup, bir köpek olan Cesur, bir tavşan olan Zıpır, bir kedi olan Minnoş ve bir kuş olan Şakı’dan oluşuyormuş. Bu dört arkadaş birbirlerinden hiç ayrılmaz, birlikte maceradan maceraya koşarlarmış.
Bir gün, ormanın en yaşlı ağacı, Bilge Çınar, tüm hayvanları yanına çağırmış. Bilge Çınar’ın her zaman anlatacak güzel hikayeleri ve öğütleri olurmuş. Ormandaki hayvanlar onun anlattıklarını dinlemeye bayılırmış. Sevimli Hayvanlar Grubu, heyecanla çınarın yanına gitmiş. Bilge Çınar derin bir nefes alıp konuşmaya başlamış:
"Sevgili hayvanlar, uzun zamandır sizinle bu kadar kalabalık bir arada olmayı bekliyordum. Bugün size önemli bir şey anlatmak istiyorum. Son zamanlarda, ormanımızın biraz dışındaki Mavi Göl'ün kenarında tuhaf olaylar oluyor. Gölün suyu her gün biraz daha bulanıklaşıyor ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım, nedenini bulamıyoruz. Bu sorunu çözmek için yardıma ihtiyacımız var."
Bunu duyan hayvanlar, birbirlerine bakmışlar ve endişelenmişler. Mavi Göl, orman halkı için çok önemliymiş. Yazın serin sularında yüzmek, kışın ise çevresindeki ağaçlardan dökülen yaprakları izlemek herkesin en büyük keyfiymiş. Eğer gölde bir sorun varsa, bu tüm ormanı etkilerdi.
Sevimli Hayvanlar Grubu hemen atılmış. Cesur, “Biz bu işi çözeriz, değil mi arkadaşlar?” diye sormuş. Zıpır, Minnoş ve Şakı hep bir ağızdan “Elbette!” diye bağırmışlar. Hemen Mavi Göl'e gitmeye karar vermişler.
Yola çıkmadan önce Bilge Çınar onlara bazı öğütler vermiş: "Yolculuğunuzda sabırlı ve dikkatli olmalısınız. Her şeyi gözlemleyin ve asla pes etmeyin. Bazen en küçük ipucu bile büyük sorunları çözebilir."
Cesur, Minnoş, Zıpır ve Şakı, çantalarını hazırlayıp yola koyulmuşlar. Mavi Göl’e giden yol, ormanın derinliklerinden geçiyormuş. Yolda birçok güzel manzara görmüşler. Minnoş, çiçeklerle dolu bir düzlükte yuvarlanmış; Zıpır, yüksekçe bir taştan aşağıya ne kadar hızlı atlayabildiğini göstermiş. Şakı, cıvıl cıvıl şarkılar söyleyerek arkadaşlarının moralini yüksek tutmuş. Cesur ise her zamanki gibi liderlik yaparak grubun önde gitmesini sağlamış.
Bir süre sonra Mavi Göl’e ulaşmışlar. Ancak gördükleri manzara karşısında şok olmuşlar. Gölün suları gerçekten bulanıkmış ve kenarındaki bitkiler solmaya başlamış. Bu, ormandaki hiçbir hayvanın alışık olmadığı bir durumdu. Sevimli Hayvanlar Grubu birbirine bakmış. İlk olarak ne yapmaları gerektiğini düşünüyorlarmış.
Cesur, “Sorunu çözmek için gölü dikkatlice incelemeliyiz. Belki de çevrede bir sorun vardır” demiş. Minnoş hemen gölün etrafında dolanmaya başlamış. Zıpır, suya atlayıp biraz yüzmüş ve gölün diplerine bakmış. Şakı ise gökyüzünden çevreyi gözlemlemiş.
Bir süre sonra, Zıpır gölden çıkmış ve heyecanla bağırmış: "Bir şey buldum! Gölün dibinde bir sürü plastik şişe ve çöp var!"
Bu duydukları onları çok şaşırtmış. Kim bu kadar güzel bir yeri kirletirdi ki? Cesur hemen harekete geçip, “Bu çöpleri temizlemeliyiz, ama sadece biz yetmeyiz. Diğer hayvanların da yardıma ihtiyacımız var” demiş.
Minnoş, hemen ormandaki diğer hayvanlara haber vermek için koşmuş. Ormandaki her hayvana haber yayılmış ve kısa süre içinde herkes Mavi Göl'ün kenarına toplanmış. Tüm hayvanlar, gölü temizlemek için büyük bir ekip olarak çalışmaya başlamış. Çöpler birer birer toplanmış, bitkiler yeniden canlandırılmış ve gölün suları yavaş yavaş eski berraklığına kavuşmuş.
Temizlik işlerinin sonunda Bilge Çınar yeniden yanlarına gelmiş. "Bugün çok önemli bir şey öğrendiniz," demiş. "Doğaya iyi bakmalıyız. Onu korumazsak, hepimizin yaşamı tehlikeye girer. Mavi Göl’ü temizlediniz, ama bu sadece bir başlangıç. Ormanımızın her köşesini korumalıyız."
Sevimli Hayvanlar Grubu, Bilge Çınar’ın sözlerini dikkatle dinlemiş. O günden sonra, ormandaki her hayvan doğaya daha fazla özen göstermiş. Çöplerini yere atmadan önce iki kere düşünmüşler. Mavi Göl’ün çevresi her zamankinden daha temiz ve güzel hale gelmiş.
Cesur, Minnoş, Zıpır ve Şakı da bu olaydan çok şey öğrenmişler. İyi bir arkadaş olmanın yanı sıra, doğayı korumanın ne kadar önemli olduğunu anlamışlar. Her gün gölün kenarına gidip gökyüzüne bakmışlar, Şakı şarkılarını söylemiş, Zıpır zıplamış, Minnoş çimenlerde yuvarlanmış, Cesur ise tüm bu güzelliği izlerken arkadaşlarının ne kadar değerli olduğunu düşünmüş.
Ormandaki herkes mutlu bir şekilde yaşamaya devam etmiş. Her yeni gün, yeni bir macera getirmiş ve Sevimli Hayvanlar Grubu’nun dostluğu daha da güçlenmiş. Onlar, doğayı korumak için her zaman birlikte çalışacaklarına dair söz vermişler.
Ve böylece, Sevgi Ormanı’nda barış ve mutluluk içinde yaşamaya devam etmişler.
Arkadaşlarınla Paylaş