Bir zamanlar Küçük Mustafa adında cesur bir çocuk yaşarmış. Mustafa, her zaman maceralar ve kahramanlık hikayeleriyle büyüyen bir çocuktu. Bir gün, köylerinde yaşayan bir ünlü kahramanın gelmekte olduğunu duydu.
Mustafa, kahramanı yakından görmek için ne yapması gerektiğini düşündü. Büyük babasından, cesur olmanın ve kahramanlık yapmanın asıl yürek işi olduğunu öğrenmişti. O an aklına bir fikir geldi; kendisi de cesur olup kahramanlık yapmaya karar verdi.
Bir sonraki sabah, Mustafa erkenden uyanıp köye doğru yola çıktı. Yolda, bir tavşanın bir kurdun pençelerinden kurtulmaya çalıştığını gördü. Mustafa, duraksamadan hemen tavşanın yardımına koştu.
Tavşanın peşine düşen kurt gördüğünde şaşkınlıktan dondu kaldı. Mustafa, kurdun olduğu yöne doğru koşarken kurdun gözlerindeki korkuyu gördü. Mustafa'nın cesaretine hayran kalan tavşan, ona teşekkür etmek için minik bir altın kolye hediye etti.
Mustafa, kahramanlık yapmanın nasıl bir his olduğunu tatmıştı ve kararlılıkla köye doğru devam etti. Köye vardığında, bir yangın çıktığını gördü. Herkes panik içinde koşturmaktaydı. Mustafa, yanık kokusuyla yoğrulmuş dumanları fark edince hemen harekete geçti.
Oturduğu evin yakınındaki çocukları ve yaşlıları kurtarmaya başladı. Bir süre sonra, tüm köy halkı yangından uzaklaştırılmıştı. Herkes Mustafa'ya minnettarlıkla baktı. Yangın söndürüldüğünde, köy halkı ona teşekkür etti ve minik bir kutu hediye ettiler.
Mustafa, bu kutuyu açtığındaysa içinde bir haberin bulunduğunu gördü. Ünlü kahramanın köye zarar vermek üzere olduğu bilgisini gördü. Mustafa hemen harekete geçti; kahramanın olduğu yere doğru yolculuk etmeye karar verdi.
Yıllarca süren yolculuktan sonra Mustafa, sonunda ünlü kahramanın olduğu yere vardı. Onu durdurmak için savaşmaya hazırdı. Ama Mustafa'nın cesareti ve kahramanlık duygusu, savaşmaya gerek kalmadan ünlü kahramanı ikna edebilecek düzeydeydi.
Ünlü kahramanın gerçekte kötü birinin tarafına geçtiğini ve yanlış yaptığını anlattı. Mustafa, kahramana gerçek kahramanlığın iyilik ve yardımseverlik olduğunu hatırlattı. Ünlü kahraman, Mustafa'ya hak verdi ve gerçek kahramanlık anlayışıyla değişebileceğini anladı. Mustafa'nın cesareti ve kahramanlık gösterisi, köy halkının gözünde her zaman bir efsane olarak kalacaktı.
Mustafa, gerçek kahramanlığın içeride olduğunu ve herkesin bir kahraman olabileceğini öğrenmişti. Cesareti ve iyilikseverliği sayesinde insanların hayatını değiştirmişti. Artık Mustafa, yaşadığı maceralarla herkesin yerine gelebileceği bir kahraman olmuştu.
Ve çocuklar, bu macera ve cesaretle dolu hikayeden çıkarılması gereken dersi aldılar: Gerçek kahramanlık iyilik yapmak ve cesaretli olmakla mümkündür.
Arkadaşlarınla Paylaş