Bir zamanlar uzak bir ormanda Küçük Kuş yaşarmış. Küçük Kuş, rengarenk tüyleri ve güzel şarkısıyla ormanın en sevilen yaratıklarından biriydi. Her sabah, güneş doğarken ormanın içinde şarkı söyler, tüylerini parlatır ve ormanın diğer sakinlerine neşe getirirdi.
Bir gün, Küçük Kuş'un şanssızlığına dayanamayan Kötü Cadı, onun güzel tüylerini büyülü bir taşla siyahlaştırdı. Küçük Kuş, artık siyah tüylerle uçamaz oldu ve güzel şarkısını da kaybetti. Diğer kuşlar ona güler, ağaçlara konamaz oldu ve kendini yalnız hissetmeye başladı.
Bir gün, ormanda dolaşan bir grup çocuk, Küçük Kuş'u gördü. Onun kırık kanatlı ve siyah tüylerle kaplı olduğunu fark ettiler. Çocuklardan biri, Küçük Kuş'a yaklaştı ve ona yardım etmek istedi. Ona yiyecek getirdi ve kırık kanadını sarmak için bir şeyler bulmaya çalıştı.
Çocuk, Küçük Kuş'a ne olduğunu sorduğunda, Küçük Kuş hikayesini anlattı. Çocuk, onun güzel şarkısını duymuş ve bunun herkesin işitebilmesi gerektiğine inanmıştı. Bu yüzden Küçük Kuş'a yardım etmeye kararlıydı.
Çocuklar, Küçük Kuş'un kırık kanadını tedavi etti ve onun yanında kaldı. Her gün onunla ilgilendiler, ona yiyecek getirdiler ve en önemlisi, ona güvendiler. Küçük Kuş, çocukların yardımıyla kısa sürede iyileşti.
Ve bir gün, Küçük Kuş'un tüyleri yeniden rengarenk ve parıl parıl parlamaya başladı. Çocuklar, onun güzel şarkısını duyduklarında büyülenmişlerdi. Küçük Kuş, tekrar uçabilmenin ve şarkı söylemenin tadını çıkardı. Artık ormanın her köşesine şarkısını yayabiliyordu.
Çocuklar, Küçük Kuş'a olan inançları sayesinde ona yardım etmişlerdi. Onların dostluğu ve yardımı, Küçük Kuş'un tekrar mutlu bir hayat sürmesini sağlamıştı. Küçük Kuş, minnettarlıkla dolu bir şekilde onları selamladı.
Arkadaşlarınla Paylaş