Deniz kenarındaki küçük bir kasabada yaşayan Ali, her sabah deniz kıyısında yürüyüş yapmaktan hoşlanırdı. Denizdeki dalgalara, kumun yumuşaklığına ve kumsalın sessizliğine hayrandı. Ancak bu sabah farklıydı. Kumların üzerinde onlarca parlak deniz yıldızı vardı.
Ali, bu garip manzarayı görünce şaşırdı. Deniz yıldızlarının kumsalda ne işi vardı? Hemen harekete geçti ve birkaçını okyanusa geri taşıdı. Ama deniz yıldızları çoktu, tek başına yapabileceği bir şey yok gibi görünüyordu.
Tam bu sırada yaşlı bir balıkçı olan Ahmet, Ali'yi gördü ve yanına yaklaştı. Ali'ye gülümsedi ve dedi ki:
"Ali, deniz yıldızlarını okyanusa geri taşımaya çalışıyorsun, değil mi?"
Ali, başını sallayarak cevap verdi. "Evet, ama çok fazla var. Hepsi için ne yapabilirim ki?"
Ahmet gülümseyerek şöyle dedi: "Ali, hatırla, her bir deniz yıldızını kurtarabilirsen, onun için dünyanın en büyük farkı olur. Belki de onun hayatını kurtarırsın."
Ali, Ahmet'in sözlerini düşündü. Haklıydı, belki de tek bir hayat kurtarmak bile çok önemliydi. Bu düşünceyle Ali, deniz yıldızlarını toplamaya devam etti.
İlerleyen saatlerde kasaba halkı da plaja gelmeye başladı ve gördükleri manzara karşısında şaşkına döndüler. Ali, birçok kişiye deniz yıldızlarını kurtarmaları konusunda ilham verdi. İnsanlar bir araya geldi ve birlikte çalıştılar.
Gün batımına yaklaştığında, Ali ve kasaba halkı binlerce deniz yıldızını okyanusa geri taşımışlardı. Her biri için küçük bir mucizeydi bu. Ali ve diğerleri yorgun ama mutlu bir şekilde plajdan ayrıldılar.
O gece, Ali deniz yıldızları hakkında düşündü. Belki de küçük bir çaba büyük bir fark yaratabilirdi. Hayatta her zaman elimizden gelenin en iyisini yapmalıydık. O andan sonra Ali, doğayı ve deniz yıldızlarını daha fazla korumak için daha fazla çaba sarf etmeye karar verdi.
Ve böylece, Ali'nin deniz yıldızı macerası, bir kasabanın bir araya gelip mucizeler yaratabileceğini gösterdi. Herkes, küçük çabalarının büyük bir fark yaratabileceğini öğrendi.
Arkadaşlarınla Paylaş